Komisyon, Medya Özgürlüğü Yasası İhlali Nedeniyle Macaristan'a Karşı Prosedür Başlattı

Avrupa Komisyonu, 11 Aralık 2025 tarihinde, Macaristan aleyhine bir ihlal prosedürü başlatma kararını resmen duyurdu. Bu hukuki adım, özellikle 8 Ağustos 2025'te yürürlüğe giren Avrupa Medya Özgürlüğü Yasası'nın (EMFA) ihlali iddiasıyla, üye ülkedeki basın özgürlüğüne dair AB hukukunun uygulanmasını hedef almaktadır. Komisyon, Macar medyasının düzenleyici çerçevesini ve devletin uyguladığı bazı pratikleri, AB hukukunun çeşitli maddeleriyle çeliştiği gerekçesiyle incelemeye almıştır.

İncelemenin merkezinde, gazetecilik kaynaklarının korunması, yayın organlarının yönetimindeki şeffaflık eksikliği ve kamu medyasının yönetimindeki siyasi etkileşimler yer almaktadır. Ayrıca, devlet reklamlarının dağıtımının siyasi güdülerle yapıldığı yönündeki iddialar da soruşturmanın odak noktasıdır. Bu karar, Macar hükümetinin EMFA'ya karşı tek AB üyesi olarak ret oyu kullanmasının ardından gelmektedir. EMFA, kamu yayıncılarının liderlerinin seçim süreçlerinde şeffaflık ve editoryal kararlara siyasi müdahalenin yasaklanması gibi güvenceler tesis etmektedir.

Komisyon, resmi bildirim mektubu ile başlattığı bu prosedürde, Macaristan yasalarının gazetecilik kaynaklarını yeterince güvence altına alamadığını ve ihlaller için etkili çözüm yolları sunmadığını belirtmiştir. Eleştiriler, kamu hizmeti medyasının işleyişi ve finansmanı, devlet reklam harcamalarının yönü ve medya piyasası birleşmelerinin onaylanma pratiği gibi somut alanlara odaklanmaktadır. Komisyon, bu sorunların bir bütün olarak, medyanın ekonomik faaliyetlerini ve editoryal özerkliğini kısıtladığını değerlendirmektedir.

Medya piyasasındaki gerilim, 31 Ekim 2025 tarihinde, tabloid yayın organı Blikk dahil olmak üzere Ringier'in tüm Macar portföyünün, Orbán hükümetiyle bağlantılı olduğu belirtilen Indamedia'ya satılmasıyla daha belirginleşmiştir. Indamedia'nın Index haber portalı ve TV2 televizyon kanalına sahip olması, bu satışla siyasi etkinin medya pazarındaki yoğunlaşmayı artırdığı algısını güçlendirmiştir. Ringier, bu stratejik yerel kararın, şirketin kaynaklarını Avrupa ve Afrika'daki mevcut pazarlara odaklamasına olanak tanıdığını ifade etmiştir.

Macaristan hükümetine, Komisyon'un resmi bildirim mektubuna iki aylık bir süre tanınmıştır. Eğer bu yanıt tatmin edici bulunmazsa, Komisyon gerekçeli bir görüş yayınlayabilir ve bu durum, konunun Avrupa Adalet Divanı'na sevk edilmesine yol açabilir. Bu arada, Tamás Lánczi liderliğindeki Egemenliğin Korunması Ofisi'nin, Átlátszó gibi eleştirel medya kuruluşlarının finansmanını soruşturmaya devam ettiği bilgisi mevcuttur.

Bu ihlal prosedürünün başlatılması, Avrupa Birliği'nin Macaristan'daki temel haklar konusundaki uygulama eylemlerinde önemli bir gelişmeyi işaret etmektedir. Bu adım, aynı zamanda, AB'nin medya yönetimi alanındaki yapısal sorunları ele almak için EMFA gibi yeni araçları kullanma konusundaki kararlılığını ortaya koymaktadır. Medya sahipliğindeki bu büyük değişimlerin hemen ardından gelen zamanlama, AB'nin Macaristan medya ortamındaki somut dönüşümlere tepki verdiğini düşündürmektedir.