Kmart, Tedarik Zinciri Uygulamaları Nedeniyle Yasal İnceleme Altında

Düzenleyen: Katerina S.

Avustralya'da perakende devi Kmart, tedarik zincirindeki şeffaflık eksikliği ve Çin'in Sincan bölgesindeki Uygur zorla çalıştırmasıyla olası bağlantıları iddiaları üzerine yasal bir inceleme ile karşı karşıya.

Avustralya Uygur Tangritagh Kadınlar Derneği (AUTWA) tarafından Federal Mahkeme'de açılan dava, şirketin giyim tedarikçilerinin Sincan bölgesindeki insan hakları ihlallerine karıştığına dair belgelerin açıklanmasını talep ediyor. AUTWA, Kmart'ın tedarik zincirinde, özellikle de Çin'in Sincan bölgesinde Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik sistematik zorla çalıştırma ve insan hakları ihlallerinin yaygın olduğu yönündeki ciddi raporlara rağmen, bu tür uygulamalarla bağlantılı olabilecek tedarikçilerle çalıştığı yönünde. Dernek, Kmart'ın bu konudaki beyanlarının Avustralya Tüketici Yasası'nı ihlal ederek yanıltıcı veya aldatıcı davranış teşkil edip etmediğini belirlemek amacıyla şirketten ilgili belgeleri sunmasını istiyor.

Kmart ise bu iddiaları reddederek, 15 yılı aşkın süredir yürürlükte olan ve modern kölelik risklerini azaltmayı amaçlayan Etik Kaynak Kullanımı Programı'na olan bağlılığını vurguluyor. Şirket, tedarik zincirindeki şeffaflığı artırmak için adımlar attığını ve tedarikçilerini düzenli olarak denetlediğini belirtiyor. Kmart'ın bu programı, tedarikçilerin etik kaynak kullanımı koduna uymasını sağlamak için kapsamlı bir uyum çerçevesi içeriyor ve denetimler üçüncü taraf denetçiler tarafından gerçekleştiriliyor.

Bu hukuki süreç, Avustralya'nın modern kölelikle mücadeledeki mevcut düzenleyici çerçevesinin sınırlarını da gözler önüne seriyor. Avustralya'nın 2018 tarihli Modern Kölelik Yasası, yıllık geliri 100 milyon Avustralya dolarını aşan büyük şirketlerin tedarik zincirlerindeki riskleri raporlamasını zorunlu kılıyor. Ancak, bu yasa zorla çalıştırmayla bağlantılı ithalatları yasaklamıyor ve şirketleri raporlama dışında doğrudan eylemde bulunmaya zorlamıyor. İnsan Hakları Hukuk Merkezi ve Maurice Blackburn Avukatlık Bürosu gibi kuruluşlar, bu durumun şirketlerin hesap verebilirliğini sınırladığını ve daha güçlü düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Bu dava, küresel moda endüstrisindeki daha geniş bir eğilimin bir parçası olarak görülüyor. Birleşmiş Milletler'in raporları ve insan hakları örgütlerinin çalışmaları, Sincan bölgesindeki Uygur azınlığına yönelik sistematik zorla çalıştırma ve insan hakları ihlallerine dair ciddi iddiaları ortaya koyuyor. ABD'nin 2021'den bu yana bölgeden yapılan ithalatları yasaklaması gibi uluslararası adımlar, bu konunun küresel ölçekte ne kadar önemli bir mesele olduğunu gösteriyor. Kmart aleyhine açılan bu dava, perakendecilerin tedarik zincirlerindeki etik standartlara uyumu konusunda daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik talep edilmesi açısından emsal teşkil edebilir. Bu süreç, şirketlerin küresel ticaretin karmaşık ağında insan onuruna ve etik ilkelere ne ölçüde bağlı kaldıklarını sorgulama fırsatı sunuyor.

Kaynaklar

  • FashionUnited

  • Australian Uyghurs file legal action to determine whether Kmart engaged in misleading conduct about use of forced labour in its supply chains

  • Kmart denies sourcing any products from factories linked to forced labour in China

  • Legal action against Kmart highlights fundamental issues in Australia's response to forced labour

  • Kmart dragged into landmark legal case over alleged links to Uyghur forced labor in China

  • Temporary migrant workers in Australia facing 'disturbing' patterns of exploitation from some employers, UN official says

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.

Kmart, Tedarik Zinciri Uygulamaları Nedeni... | Gaya One