CITES Konferansı'nda Kritik Köpek Balığı ve Vatoz Türleri Tam Ticaret Yasağı Korumasına Alındı

Düzenleyen: Olga Samsonova

Semerkant'ta gerçekleştirilen CITES Taraflar Konferansı (CoP20) oturumlarında, deniz ekosistemleri için hayati öneme sahip çok sayıda köpek balığı ve vatoz türü için önemli koruma tedbirleri kabul edildi.

Bu muhafaza adımının merkezinde, uluslararası ticaretin tamamen yasaklandığı en üst düzey koruma seviyesi olan CITES Ek I'e bazı türlerin dahil edilmesi kararı yer almaktadır. Bu kapsamlı koruma altına alınan türler arasında kritik derecede tehlike altındaki okyanus beyaz uçlu köpek balıkları, tüm manta vatozları, tüm şeytan vatozları ve bilhassa balina köpek balıkları bulunmaktadır. Bu karar, türlerin aşırı avlanma baskısı altında hızla yok olmasını önlemeye yönelik acil bir küresel yanıtı temsil etmektedir. Wildlife Conservation Society, bu eylemin deniz türlerinin sürdürülemez sömürüsüne karşı atılmış hayati bir adım olduğunu vurguladı.

Bu yeni düzenlemeler, özellikle açık denizlerde yaşayan köpek balığı popülasyonlarının yaşadığı dramatik düşüşe doğrudan bir cevap niteliğindedir. Bu popülasyonların son elli yılda avlanma baskısı nedeniyle %70'in üzerinde azaldığı tahmin edilmektedir. Bu ciddi gerileme, köpek balığı yüzgeci çorbasına olan talebin artması gibi faktörlerin de etkisiyle, ticari amaçlı her yıl yaklaşık 100 milyon köpek balığının avlanması gerçeğiyle yakından ilişkilidir. Ek I'e eklenen türlerin ticareti, CITES anlaşması uyarınca yalnızca istisnai durumlarda ve sıkı mevzuat gözetiminde mümkün olacaktır; bu, nesli tükenme tehdidi altındaki türlerin korunmasında en katı önlemin uygulandığı anlamına gelmektedir.

Koruma kapsamına alınan diğer önemli deniz canlıları arasında ise, popülasyonlarının toparlanmasına destek olmak amacıyla 'sıfır kota' ile Ek II'ye eklenen testere balıkları ve dev gitar balıkları yer almaktadır. Sıfır kota uygulaması, bu türlerin ihracatının tamamen yasaklanması demektir. Kıkırdaklı balıklar, yavaş büyüme ve düşük üreme hızları sebebiyle tesadüfi yakalanma, aşırı avcılık ve habitat kaybı gibi tehditlere karşı son derece hassastır. Semerkant'taki bu kararlar, IUCN, SPA/RAC ve GFCM gibi kurumların uzun süredir üzerinde çalıştığı koruma eylem planlarının bir neticesi olarak değerlendirilebilir.

Türkiye'deki uzmanlar da, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) gibi kuruluşlar aracılığıyla 2018'de belirli türlerin koruma altına alınması için bakanlığa başvurarak ulusal düzeyde farkındalık yaratma çabalarını sürdürmüştür. CITES Sözleşmesi, yabani hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretini, izin ve belgelere dayalı bir sistemle kontrol altına alarak bu canlıların yaşamlarının tehlikeye girmesini önlemeyi amaçlamaktadır ve Türkiye bu sözleşmeye 22 Aralık 1996'da taraf olmuştur. Bu küresel koruma hamlesi, deniz biyoçeşitliliğinin korunmasında uluslararası iş birliğinin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

7 Görüntülenme

Kaynaklar

  • The Virgin Islands Daily News

  • WCS Newsroom

  • Born Free USA

  • SDG Knowledge Hub

  • Marine Technology News

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.