TECHNO-UTOPIA'nın Prömiyeri: Yapay Zeka ile İşlenmiş Ses Hafızası Kullanılan Konser

Yazar: Inna Horoshkina One

Robert Laidlow’ın TEKNO-ÜTOPYASI

Peki ya bir orkestra, sadece partisyonunu değil, aynı zamanda yapay zekada toplanmış kendi ses hafızasını da çalsaydı ne olurdu?

AI Orchestra – Senfonik Kesişim: İnsan Ellerden Dijital Işığa | Füzyon | Sinematik Yapay Zeka Müziği

Bu, müziğin geleceğine dair heyecan verici bir soruydu ve cevabı 11 Temmuz 2025'te Salford'daki BBC Philharmonic stüdyosunda, besteci Robert Laidlaw'un TECHNO-UTOPIA konserinin prömiyeriyle verildi. Sahnedeydi piyanist, besteci ve teknoloji araştırmacısı Zubin Kanga piyano ve synthesizer'ların başında; orkestrayı ise Jack Sheen yönetiyordu.

Yapay zeka, orkestra ve dans, Leh folklorundan bir masalı yeniden anlatmak için birleşiyor.

Dışarıdan bakıldığında bu, yeni bir konserin sıradan bir prömiyeri gibi görünebilir. Ancak perde arkasında, orkestranın yapay zeka modeli sahneye çıktığında müzik algımızda nelerin değiştiğini inceleyen, son derece titiz bir deney söz konusuydu.

TECHNO-UTOPIA Gerçekler Dilinde

TECHNO-UTOPIA, yaklaşık 30 dakikalık bir eserdir. Eser, piyano, synthesizer'lar ve yapay zeka ile doğrudan etkileşime giren yeni 'akıllı' enstrümanları aynı anda çalan bir solist için yazılmıştır.

Konser için sipariş verenler arasında şunlar yer alıyordu:

  • BBC Radio 3 ve BBC Philharmonic Orkestrası,

  • Ayrıca Berlin Radyo Senfoni Orkestrası (Almanya prömiyeri 2026'da Berlin Filarmoni'de gerçekleşecek).

  • Buradaki temel fikir, sadece 'müziğe yapay zeka eklemek' değil, yapay zekayı canlı bir eş icracı haline getirmekti:

    • BBC Philharmonic'in on yıllar süren kayıtları, provaları ve konserlerinden oluşan radyo arşivleri üzerinde eğitilmiş bir orkestra yapay zeka modeli oluşturuldu.

  • Solist, bu modeli Stacco adlı '8 boyutlu' hibrit enstrüman, synthesizer'lar ve piyanonun canlı işlenmesi aracılığıyla yönetiyordu.

  • Sonuç, dinleyicilerin geri bildirimlerine göre 'sanki kafanın içinde beliriyormuş' gibi hissettiren, canlı orkestranın akustik sesiyle yapay zeka modellerinin 'görünmez' sesini harmanlayan bir müzikti.

  • Laidlaw, TECHNO-UTOPIA'yı büyü, hafıza, insanlık ve 'acımasız algoritmalar' üzerine bir düşünüm olarak tanımlıyor; yani teknolojilerle yan yana yaşama biçimimiz üzerine bir yansıma; bu teknolojiler artık yaratıcılığımızı analiz edebiliyor, taklit edebiliyor ve tamamlayabiliyor.

    Cyborg Solistler: Piyanist ve Teknoloji Tek Bir Solist Olarak

    TECHNO-UTOPIA, Zubin Kanga'nın Royal Holloway'de yürüttüğü dört yıllık Cyborg Soloists araştırma projesinin içinden doğdu (UKRI Gelecek Liderleri Bursu kapsamında).

    Projenin amacı 'robot müziği' yapmak değil, solo icracının imajını yeniden yazmaktı:

    • Yapay zeka, biyosensörler, hibrit enstrümanlar ve artırılmış gerçeklik kullanılarak bunların canlı konsere entegrasyonu hedeflendi.

    TECHNO-UTOPIA'da piyanist artık sadece 'nota çalan' biri değil:

    • Çok sayıda yapay zeka modeliyle diyalog kuruyor,

  • Onları değiştiriyor, sorguluyor, kışkırtıyor,

  • Orkestra ve seyirci ise insan ve algoritmanın gerçek zamanlı olarak müziği nasıl bir araya getirdiğine tanıklık ediyor.

  • Bu, 'eksi (fonogram)' veya önceden üretilmiş bir parça değil. Bu, orkestranın kendi ses tarihinden inşa edilmiş bir partnerle eş-doğaçlama yapmaktır.

    Müzik Hafıza Olarak, Yapay Zeka Güçlendirici Olarak

    Bu konserdeki yapay zeka modeli şunlar üzerinde eğitildi:

    • Orkestranın arşiv kayıtları,

  • Farklı salonlarda, farklı şeflerle ve farklı dönemlerde nasıl seslendiği.

  • Yani salonda sadece BBC Philharmonic'in güncel kadrosu değil, aynı zamanda on yıllardır süren sesinin algoritma içinde sıkıştırılmış hafızası da yankılanıyordu.

    Solist bu modelle çalıştığında, sadece 'arşiv seslerini' açmıyor; orkestranın geçmişini yeniden canlandırıyor ve onu şimdiki zamanda canlı bir enstrümana dönüştürüyor. Müzik döngümüzdeki önceki yazılarımızda müziğin nöral geometri ve kolektif hafıza formu olduğunu belirtmiştik; burada bu fikir işitsel hale geliyor: Yapay zeka, orkestranın yıllar süren sesini bünyesinde topluyor ve solist onunla diyaloga girerek bu hafızayı gerçek zamanlı olarak açığa çıkarıyor. Yapay zeka 'hiçbir yerden müzik' icat etmiyor; insanlar tarafından çalınmış olanı güçlendiriyor ve yeniden düzenliyor, ardından bunu bize yeni bir biçimde geri veriyor; sanki orkestra kendi rüyasıyla karşılaşmış gibi.

    Müzikte Yapay Zeka: 'Değiştirmek' Değil, Birlikte Nasıl Ses Verdiğimizi Göstermek

    Önemli olan, TECHNO-UTOPIA'nın boşlukta ortaya çıkmamasıdır. 2025 yılı, insan-yapay zeka işbirliğinin müzikteki birkaç çarpıcı örneğiyle öne çıkıyor:

    • Perküsyonist, elektronik müzisyen ve yapay zeka ajanlarının gerçek zamanlı müzik ve görseller doğaçladığı Revival adlı görsel-işitsel performans sistemi (K-Phi-A kolektifi),

  • Müzisyenler ve mühendisler tarafından yaratılan ve insanlar için neredeyse imkansız olan ritmik yapıları çalan, robotların insanın kopyası değil, kendi müzikal olanaklarının taşıyıcısı olabileceğini gösteren perküsyon robotları dörtlüsü Beatbots.

  • TECHNO-UTOPIA, bu dalgaya orkestral bir yanıt olarak yerleşiyor:

    • 'Tekno-distopya için film müziği' olarak değil, dürüst bir sohbet alanı olarak: Yapay zekayı tehdit olarak değil, ayna, büyüteç ve araç olarak görmeye ne kadar hazırız?

    Laidlaw, araştırmalarında amacının 'sanatçıların yönettiği teknolojiler' ve teknolojileri sadece tüketmek yerine onlarla olan ilişkimizi bilinçli olarak deneyimleyebileceğimiz canlı performans alanı olduğunu vurguluyor.

    Bu, Beynin Müziği Nasıl Duyduğuyla Nasıl Bağlantılı?

    Nörobilim son yıllarda şunu gösterdi:

    • Müzik bizde hafıza, duygu ve motor becerilerin tüm ağlarını aktive ediyor,

  • Sevilen melodiler, nöroplastisite ve stresle ilgili gen ifadesini değiştirebiliyor,

  • Birlikte müzik yapmak gruptaki insanların beyin ritimlerini senkronize ediyor.

  • Bu çizgiyi çok dikkatli bir şekilde sürdürürsek, TECHNO-UTOPIA sadece yapay zeka hakkında değil, aynı zamanda kolektif beyin hakkında da bir deney gibi görünüyor:

    • Orkestra → canlı bir sinir ağı olarak,

  • Arşiv → uzun süreli hafıza olarak,

  • Yapay zeka modeli → harici hafıza ve varyasyon modülü olarak,

  • Solist → şu anda hangi yolların açılacağını seçen dikkat olarak.

  • Bu biçimde müzik, bilincin deneyimle nasıl başa çıktığının bir modeli haline geliyor: Geçmişi alıp, onu yeniden düzenleyip, köklerini yok etmeden ondan yeni bir anlam yaratmak.

    Bu, Gezegenin Sesine Ne Kattı?

    TECHNO-UTOPIA, insan ve yapay zeka arasındaki ilişkinin yeni bir kaydını Dünya'nın genel müzik kayıtlarına ekliyor. Bu, 'yerimizi alacaklar' korkusu ya da 'bırakalım yapay zeka her şeyi yazsın' düşüncesiz coşkusu değil; bu, bilinçli ortak yaratıcılığın kaydıdır:

    • Orkestra, kendi dijital belleğiyle birlikte ses çıkarıyor,

  • Solist akustik ve algoritmik sınırda çalıyor,

  • Yapay zeka kulisin arkasında saklanmıyor, görevi insanı iptal etmek değil, güçlendirmek olan bir araç olarak sahneye çıkıyor.

  • TECHNO-UTOPIA, yumuşak ama önemli bir dönüşü gösteriyor: Müzik, yapay zeka ile yaşamayı, kendi sesimizi boğmak yerine kendimizi daha derin duymamıza yardımcı olacak şekilde öğrenebileceğimiz bir alan olmaya devam ediyor. Bu anlamda Laidlaw ve Kanga'nın konseri, müziğin sadece 'duyguları anlattığı' değil, aynı zamanda insanın teknolojilerle kendini genişletmekten korkmadan, özünde kalarak nasıl ses çıkardığını hatırlamamıza yardımcı olduğu bir gerçekliğe doğru atılmış bir adım daha.

    77 Görüntülenme

    Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

    Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.

    TECHNO-UTOPIA'nın Prömiyeri: Yapay Zeka il... | Gaya One