2025 yılının ilk yarısında Rusya ile Çin arasındaki ikili ticaret hacminde önemli bir gerileme yaşandı. Çin gümrük verilerine göre, bu dönemde toplam ticaret hacmi bir önceki yıla göre %9,1 azalarak 106,48 milyar dolara indi. Bu düşüş, küresel ekonomik koşullardaki değişimlerin ve uluslararası yaptırımların bir yansıması olarak görülüyor.
Ticaretteki bu yavaşlamanın temel nedenlerinden biri, ABD'nin Rus deniz ihracatına yönelik uyguladığı yeni yaptırımlar ve küresel petrol fiyatlarındaki düşüş oldu. Bu faktörler, Çin'in Rusya'dan yaptığı petrol ithalatını hacim olarak %11, değer olarak ise %24 oranında azalttı. Sonuç olarak, Rus petrolünün Çin'in toplam petrol ithalatındaki payı, iki yılın en düşük seviyesi olan %17,5'e geriledi.
Otomotiv sektöründe de benzer bir daralma gözlemlendi. Rusya'nın ithal araçlara yönelik korporatist politikaları, özellikle de araç geri dönüşüm ücretlerindeki %85'e varan artışlar, Çin menşeli araç ihracatında %61'lik ciddi bir düşüşe yol açtı. Rusya'nın yerli otomotiv üretimini teşvik etme stratejisi, bu alandaki ithalatı olumsuz etkiledi.
Bu zorluklara rağmen, iki ülke arasındaki ekonomik bağlar dayanıklılığını koruyor. 2024 yılında ticaret büyümesindeki yavaşlamaya rağmen, Çin Rusya'nın Batı yaptırımları sonrası en önemli ticari ortağı olmaya devam ediyor. Yaptırımların getirdiği ödeme sorunlarını ve finansal kısıtlamaları aşmak amacıyla, 30 yıl aradan sonra takas anlaşmalarının yeniden gündeme gelmesi dikkat çekiyor. Bu durum, değişen koşullara uyum sağlama ve ticareti sürdürmek için yenilikçi yollar bulma çabasını gösteriyor.
Bununla birlikte, iki ülke teknoloji ve yatırım alanlarındaki işbirliğini güçlendirerek ticaret hacmindeki düşüşün etkilerini hafifletmeye çalışıyor. Bu stratejik hamleler, Rusya-Çin ekonomik ilişkisinin gelecekteki adaptasyon yeteneğini ve dayanıklılığını vurguluyor. Mevcut zorluklar, iki ülkenin karşılıklı fayda sağlayacak yeni ekonomik yollar keşfetme ve işbirliğini derinleştirme potansiyelini ortaya koyuyor.