Dokuzuncu Günde Kilitlenen ABD Hükümeti: Askeri Maaş Çıkmazı ve Siyasi Çatışmanın Yankıları

Amerika Birleşik Devletleri federal hükümetinin kısmi kapanması, 9 Ekim 2025 tarihi itibarıyla dokuzuncu gününe girerken, siyasi arenada süregelen bir inatlaşmanın yansıması olarak derinleşmektedir. Bu durum, sadece bir idari aksaklık değil, aynı zamanda ulusal güvenliğin ve kamu hizmetlerinin işleyişi üzerinde belirgin bir gölge oluşturmaktadır. Hükümetin kapanması, Kongre'nin geçici bütçe tasarısını onaylayamaması sonucu 1 Ekim 2025 gece yarısı itibarıyla resmen başlamıştır ve bu, 2019'dan bu yana yaşanan ilk kapanmadır.

Temel mesele, Senato'daki Demokratların, Uygun Fiyatlı Sağlık Hizmeti Yasası (ACA) vergi kredisi uzatmaları müzakereleriyle fonlama tekliflerini ilişkilendirme konusundaki ısrarında yatmaktadır. Bu ön koşul, Cumhuriyetçilerin öncelikle hükümetin yeniden açılması gerektiği yönündeki talebiyle çarpışmaktadır. Bu çıkmazın en somut ve endişe verici sonucu, 13 Ekim'de askerlerin ilk maaşlarını alamama riskiyle karşı karşıya kalmasıdır; bu tarih, ulusal savunma personelinin mali istikrarı açısından kritik bir eşiktir. Senato personeli için de risk altındaki bir sonraki maaş ödeme tarihi 20 Ekim olarak belirtilmektedir.

Olayların merkezinde, 2 Ekim'de Senato Demokratlarının, Cumhuriyetçilerin yedinci yeniden açılma girişimini engellemesiyle tırmanan bir gerilim hattı bulunmaktadır. Senatör Jeanne Shaheen, hem Başkan'ın hem de her iki kanat liderliğinin konuşmaya isteksiz olduğunu ve Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Meclis'i 19 gündür toplamadığını dile getirmiştir. Shaheen ve Senatör Mike Rounds arasındaki gayriresmi görüşmelerin resmi müzakerelere dönüşme potansiyeli olsa da, sonuç garantisi olmaması nedeniyle ilerleme kaydedilememiştir.

Cumhuriyetçiler, Demokratların kapanmayı 18 Ekim'deki "No Kings" mitingine kadar uzatmak istediğini öne sürerken, Demokratlar bu iddiayı reddetmektedir. Senatör Chris Murphy'ye göre, Cumhuriyetçiler, kapanmanın sorumluluğunun kendilerinde olduğunu bilen halkın tepkisinden ve prim artışlarının yarattığı endişeden çekinmektedir. Öte yandan, Senatör Thom Tillis, Demokratların mevcut harcama seviyelerinde hükümeti fonlaması ve ardından müzakerelere başlaması gerektiğini belirterek, Senatör Chuck Schumer'in konferansı bir çıkmaza sürüklediğini ifade etmiştir.

Bu siyasi kilitlenme, sadece Washington'un iç işleyişini değil, aynı zamanda ekonomik verilerin açıklanmasındaki aksamalar nedeniyle küresel piyasaların risk algısını da etkilemektedir. Yaklaşık 750 bin federal çalışanın ücretsiz izne çıkarılabileceği tahmin edilirken, kritik görevlerdeki personel maaşsız çalışmaya devam etmektedir. Bu durum, kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlama sorumluluğu ile siyasi önceliklerin çatışmasının bireysel yaşamlar üzerindeki etkisini net bir şekilde gözler önüne sermektedir.