Bulgaristan'ın güneyinde, Kapitan Petko Voyvoda köyü yakınlarında, MÖ 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen olağanüstü zenginlikteki bir Trakyalı savaşçı mezarı gün yüzüne çıkarıldı. Bu keşif, ülkenin Helenistik dönemine ait en görkemli savaşçı mezarı olarak kabul ediliyor. Mezarın, yüksek rütbeli bir Trakyalı savaşçıya veya hükümdara ait olduğu düşünülüyor. Savaşçının yanında savaş atı ve çok sayıda değerli eserle birlikte gömüldüğü anlaşılıyor.
Yaklaşık 3'e 3 metre boyutlarında ve 1 metre derinliğindeki mezar odasında, yaklaşık 35-40 yaşlarında olduğu tahmin edilen savaşçının iskelet kalıntıları bulundu. Savaşçının sol tarafına yerleştirilen atın koşumları da altın, gümüş ve bronzdan yapılmış, mitolojik sahneleri tasvir eden madalyonlarla süslenmişti. Bu süslemeler, özellikle Herakles'in dev Anaeus ile mücadelesini gösteren yüksek kabartmalı tasvirleriyle dikkat çekiyor. Bulunan eserler arasında, savaşçının başına yerleştirilmiş gümüş-altın kaplama bir çelenk bulunuyor. Bu çelenk, Trakyalı toplumunda liderlik ve onurun sembolü olarak kabul ediliyor. Ayrıca, gümüş bir bilezik, bir yüzük ve zarif bir fibula (iğne) gibi yüksek işçiliğe sahip takılar da mezardan çıkarıldı. Savaşçıların kullandığı silahlar arasında ise altın kakmalı ve değerli taşlarla süslenmiş kabzasıyla öne çıkan bir Yunan makhaira kılıcı yer alıyor. Bu kılıcın benzersizliği, ölen kişinin zenginliğini ve zevkini vurguluyor.
Bu, bölgede üst üste gelen yıllarda yapılan ikinci önemli mezar keşfi olma özelliği taşıyor. Yaklaşık 60 metre güneyde, 2024 yılında da benzer bir mezar bulunmuştu. O mezarda da eşsiz altın eserler ve zengin süslemeli bir at yer alıyordu. Bu iki keşfin yakınlığı, bölgenin Helenistik dönemde Trakyalı elitlerin önemli bir mezarlık alanı olduğunu düşündürüyor. Bu buluntular, Trakyalı kültürünün daha iyi anlaşılmasına katkı sağlarken, yerel geleneklerin Roma etkisiyle nasıl bütünleştiği konusunda da soruları beraberinde getiriyor. Bu soruların önümüzdeki yıllarda arkeologları meşgul etmesi bekleniyor.
Tarihi eserler, polis koruması altında konservasyon işlemlerinden geçiriliyor ve nihayetinde Topolovgrad Tarih Müzesi'nde özel olarak hazırlanmış bir salonda sergilenecek. Antik Trakya'nın canlı kültürel peyzajına dair taze bilgiler sunan bu keşif, aynı zamanda bölgenin daha geniş Avrupa tarihi bağlamındaki önemini de vurguluyor. Bulgaristan Bilimler Akademisi Ulusal Arkeoloji Enstitüsü, bölgedeki kazı çalışmalarına devam ederek Bulgaristan'ın antik geçmişini anlamamıza önemli katkılarda bulunuyor.