Eylül 2025 itibarıyla, Birleşmiş Milletler'e üye 193 ülkeden 147'si, yani yaklaşık %76'sı Filistin Devleti'ni egemen bir devlet olarak tanımaktadır. Bu oran, özellikle Batılı ülkelerden gelen destekle birlikte artış eğilimindedir. Filistin'in BM ile olan ilişkisi, 1947'de başlayan ve 1949'da UNRWA'nın kurulması, 1974'te Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) gözlemci statüsü verilmesi ve 1988'de bağımsız Filistin devletinin ilan edilmesiyle devam eden uzun bir geçmişe dayanmaktadır. 2012'de BM Genel Kurulu, Filistin'e "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü tanıyarak süreci ilerletmiştir.
Mayıs 2024'te kabul edilen bir BM Genel Kurulu kararı, Filistin'e ek haklar ve imtiyazlar tanınmasını ve Güvenlik Konseyi'nin tam üyelik başvurusunu yeniden değerlendirmesini talep etmiştir. Son gelişmeler, uluslararası tanınırlıkta önemli bir ivme kazanıldığını göstermektedir. Fransa, Eylül 2025'te BM Genel Kurulu sırasında Filistin'i tanıma niyetini açıklamıştır. Bu adım, Batılı büyük güçlerden birinin Filistin'i devlet olarak tanıması açısından tarihi bir öneme sahiptir. Birleşik Krallık, Belçika, Kanada ve Avustralya da Filistin'i tanıma planlarını duyurmuşlardır; ancak bu tanımaların bazıları, İsrail'in Gazze'de ateşkesi kabul etmesi ve Batı Şeria'nın ilhakından kaçınması gibi belirli koşullara bağlanmıştır.
Uluslararası toplum, iki devletli çözümü desteklemeye devam etmektedir. Haziran 2025'te New York'ta düzenlenen uluslararası konferans, iki devletli çözümün ilerletilmesini amaçlamıştır. Bu konferans, İsrail ve Filistin arasında adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için uluslararası çabaların sürdürüldüğünü göstermektedir. BM Genel Kurulu'nun 22 Eylül'de iki devletli çözüm zirvesini yeniden başlatma kararı da bu yöndeki çabaların devam ettiğini vurgulamaktadır. Bu gelişmeler, Filistin'in uluslararası statüsünün yükseldiğini ve devlet olma yolunda önemli adımlar attığını göstermektedir. Fransa ve Birleşik Krallık gibi ülkelerin tanıma niyetleri, küresel siyasette bir değişim rüzgarı estirirken, iki devletli çözüm çağrıları da barış sürecinin devamlılığı için kritik önem taşımaktadır. Filistin'in BM'deki konumu ve uluslararası tanınırlığının artması, bölgedeki uzun süredir devam eden çatışmanın çözümüne yönelik umutları güçlendirmektedir.