İsrail, Hamas'ın ateşkes taleplerini karşılamaması halinde Gazze Şehri'nin tamamen yok edileceği yönünde sert bir uyarıda bulundu. Bu uyarı, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şehri'ne yönelik büyük bir kara harekatı için hazırlık emri vermesinin ardından geldi.
Gazze'deki insani durum giderek kötüleşmekte, yaygın kıtlık bildirilmekte ve uluslararası eleştiriler artmaktadır. İsrail'in bir okulda yedi kişinin de bulunduğu en az 17 Filistinliyi öldüren hava saldırısı, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirdi. Başbakan Netanyahu, ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile acil müzakereler başlatılmasını emrederken, Gazze Şehri'ni ele geçirme planlarını da doğruladı. Bu operasyonun, rehineleri kurtarmanın ve Hamas'ı yok etmenin en kesin yolu olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler'in (BM) tahminlerine göre, İsrail'in Gazze Şehri'ni ele geçirme planı, bir milyondan fazla insanı yerinden edebilir ve bu da insani krizi daha da kötüleştirebilir. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) gibi kuruluşlar, İsrail'in su altyapısını tahrip ettiğini ve temel su arıtma ekipmanlarının ithalatını engellediğini belirterek, İsrail'i suyu "savaş silahı" olarak kullanmakla suçluyor. MSF, Gazze'deki su sistemlerinin tahrip edilmesi ve temiz suya erişimin engellenmesi nedeniyle ishal ve uyuz gibi hastalıkların arttığını bildiriyor.
Bu gelişmeler, İsrail içinde de protestolara yol açtı. Ağustos 2025'te ülke çapında düzenlenen grevlerde, halkın bir kısmı savaşa son verilmesi, ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Ancak, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi bazı İsrailli yetkililer, bu protestoları Hamas'ı güçlendiren ve İsrail'in güvenliğini tehlikeye atan "zararlı bir kampanya" olarak nitelendirdi.
Uluslararası toplumdan da tepkiler yükseliyor. Birleşmiş Milletler ve Kızılhaç, İsrail'in Gazze Şehri'ne yönelik olası bir operasyonunun felakete yol açacağı konusunda uyarıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, askeri operasyonun "muazzam ölüm ve yıkıma" neden olacağı konusunda uyarılarda bulundu. Birçok ülke, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim yeri planlarını kınayarak, bunun uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirtti. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da artırıyor ve kalıcı bir barış umutlarını zedeliyor.