Yemen'in başkenti Sana, 24 Ağustos 2025 Cumartesi günü İsrail tarafından gerçekleştirilen hava saldırılarıyla sarsıldı. Husilerin İsrail'e yönelik balistik füze fırlatmasına bir yanıt olarak düzenlenen saldırılar, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
Husilerin kontrolündeki Sağlık Bakanlığı, saldırılarda can kaybı ve ciddi hasar meydana geldiğini bildirdi. Saldırılar özellikle Sana'daki cumhurbaşkanlığı sarayını barındıran bir askeri tesisi, iki enerji santralini ve bir yakıt depolama tesisini hedef aldı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), hedef alınan tesislerin Husilerin askeri operasyonları için kullanıldığını belirtti.
Bölge sakinleri, güçlü patlamalar ve yaygın yıkım tarif ederken, yerleşim alanları ile bir petrol tesisinin hasar gördüğünü aktardı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırganlıkları nedeniyle Husilere "ağır bir bedel ödeyeceklerini" söylerken, Savunma Bakanı İsrail Katz, daha fazla saldırıyı önlemek amacıyla Husilerin kontrolündeki altyapıyı hedeflemeye devam edeceklerini ifade etti.
Bu olaylar, Gazze'deki devam eden çatışmalar ve bunun yol açtığı bölgesel istikrarsızlık bağlamında önem kazanıyor. Husiler, Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e yönelik füze ve drone saldırıları düzenliyor. İsrail'in saldırıları, Husilerin İsrail'e yönelik küme başlıklı bir balistik füze fırlattığını iddia etmesinden iki gün sonra gerçekleşti.
İran'ın Husilere gelişmiş füze ve drone teknolojisi sağladığına dair endişeler, bu son gelişmelerle birlikte yeniden gündeme geldi. Husi yetkililer ise İsrail'in saldırılarının Gazze'ye verdikleri desteği durdurmayacağını ve "fedakarlıklar pahasına da olsa" devam edeceğini vurguladı. Husilerin askeri sözcüsü de İsrail'in saldırılarının askeri operasyonlarını durdurmayacağını belirtti.
Bu karşılıklı eylemler, bölgedeki tansiyonu yükselterek daha geniş çaplı bir çatışma potansiyelini ortaya koyuyor. Uluslararası toplum, artan şiddet ve bölgesel istikrar üzerindeki potansiyel etkileri konusunda endişelerini dile getirirken, Yemen'deki çatışmanın uzaması, insani acıları hafifletmek ve bölgede istikrarı sağlamak için siyasi bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çiziyor.