Gökbilimciler, yakınlardaki TW Hydrae yıldızının etrafındaki gezegen oluşum diskindeki manyetik alanların ilk detaylı haritasını çıkardı. Bu çığır açan araştırma, MIT'den Dr. Richard Teague liderliğinde Atacama Büyük Milimetre/alt-milimetre Dizisi (ALMA) teleskobundan elde edilen verilerle gerçekleştirildi ve gezegenlerin şekillenmesinde rol oynayan görünmez güçleri ortaya koydu.
Gezegenler, genç yıldızların etrafındaki gaz ve toz disklerinde oluşur. Teleskoplar bu disklerin yapısını ve içindeki boşlukları gösterse de, gezegen materyalini yönlendiren ve şekillendiren görünmez ajanlar olan manyetik alanları ölçmek uzun süredir bir zorluk teşkil ediyordu. Manyetik alanların disk evrimi ve gezegen yaratımı için kritik olduğuna inanılsa da, TW Hydrae gibi bir diskteki varlıkları ve yapıları kesin olarak haritalandırılmamıştı.
Teague ve ekibi, ALMA tarafından ölçülen, diskteki dönen moleküllerin imzası olan belirli radyo sinyallerinin genişlemesini analiz etti. CN molekülünden gelen ışığın incelikli değişimlerini çözerek, manyetik alan etkileşimlerinin neden olduğu ve Zeeman Etkisi olarak bilinen karakteristik genişlemeyi tespit ettiler. Bu yenilikçi yaklaşım, manyetik alanların diskteki varlığını ve yapısını doğrudan ölçme imkanı sundu.
Analiz, bu alanların yıldızdan 60 ila 120 astronomik birim (AU) arasında uzandığını ve gücünün bir buzdolabı mıknatısının binde biri kadar olmasına rağmen, gezegen oluşumu ölçeğinde muazzam olduğunu ortaya koydu. Özellikle, alan yapısının diskteki belirgin bir boşlukta değiştiği gözlemlendi; bu da manyetik aktivite ile gezegen oluşum bölgeleri arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu düşündürüyor.
Dr. Teague, "Bu alanların varlığı ve deseni, kendi gezegenlerimizin oluşumu sırasında güneş bulutsusunu doldurmuş olabileceklere şaşırtıcı derecede benziyor," diyerek bu keşfin önemini vurguladı. Bu yöntem, manyetik alanların disk evrimini nasıl yönlendirdiği ve hangi gezegenlerin nerede oluştuğunu nasıl etkilediği gibi uzun süredir devam eden bilimsel sorulara yeni kapılar açıyor.
ALMA'nın gelecekteki güncellemeleri, bu tekniklerin daha fazla diske uygulanmasını sağlayacak ve astronomların gezegen oluşumunun bu temel, ancak gizli, yönlerini daha derinlemesine incelemesine olanak tanıyacak. Bu araştırma, sadece diğer yıldızların etrafında gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamakla kalmayıp, aynı zamanda kendi kozmik komşumuzun nasıl şekillendiğine dair anlayışımızda da önemli bir ilerleme kaydediyor.