Arkeologlar, Mısır'ın İskenderiye kentinin yaklaşık 50 kilometre batısında yer alan Taposiris Magna tapınağı yakınlarında, Akdeniz'in sular altında kalmış antik bir limanını keşfetti. Bu keşif, bölgenin Mısır'ın son Helenistik hükümdarı VII. Kleopatra dönemindeki önemli denizcilik rolünü vurguluyor ve ünlü kraliçenin mezarının bu bölgede olabileceği teorisini destekliyor.
Arkeolog Kathleen Martinez liderliğindeki Mısır-Dominik arkeoloji misyonu, yirmi yılı aşkın süredir Kleopatra'nın mezarını arama çalışmalarını sürdürüyor. Taposiris Magna tapınağının çevresindeki kıyı şeridinde yapılan jeolojik ve arkeolojik araştırmalar sonucunda, mercan resifleriyle korunmuş ve içinde çeşitli boyutlarda taş ve metal çapalar ile Ptolemaik dönemine ait çok sayıda amfora bulunan bir iç liman ortaya çıkarıldı. Bu buluntular, bölgenin antik çağda aktif bir denizcilik bölgesi olduğunu ve hatta Kleopatra'nın kalıntılarının tapınağa taşınması için kullanılmış olabileceğini gösteriyor.
Keşfedilen limanın, tapınaktan Akdeniz'e uzanan ve 2022'de bulunan yaklaşık 1.3 kilometrelik (4.265 fit) bir tünelle doğrudan bağlantılı olduğu düşünülüyor. Bu tünelin içinde, Kleopatra'nın saltanatına ait seramik küpler ve çanak çömlekler bulundu. Bu entegre ağ, kraliçenin mezarının bu bölgede gizlenmiş olabileceği fikrini güçlendiriyor. Martinez'in ekibi, tapınak alanında Kleopatra'nın yüzünü taşıyan 330'dan fazla sikke de dahil olmak üzere önemli arkeolojik buluntulara ulaştı. Bu sikkeler, Taposiris Magna'nın Kleopatra döneminde önemli bir merkez olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, altın varakla kaplanmış mumyalar da dahil olmak üzere yüzlerce insan kalıntısı bulundu, bu da bölgenin elit mezarlar için kullanıldığını gösteriyor. Bu keşifler, Taposiris Magna'nın sadece dini bir merkez olmadığını, aynı zamanda önemli bir ticaret merkezi olduğunu da ortaya koyuyor. Mısır Turizm ve Antik Eserler Bakanlığı, bu bulgunun Mısır'ın tarihi derinliğini ve denizcilik boyutunu yansıttığını belirtti. Bu keşif, Kleopatra'nın saltanatı ve dönemi hakkında daha derin bir anlayış sunarak, tarihin en kalıcı gizemlerinden birini çözme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.