Pekin, ABD Ürünlerine Yönelik Bazı Gümrük Vergilerini Askıya Aldı

Dünyanın en büyük iki ekonomik devi arasındaki ilişkilerde uzun süredir devam eden gerilimin hafiflediğine dair önemli işaretler ortaya çıkıyor. Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, daha önce Amerika Birleşik Devletleri’nden ithal edilen ürünlere uygulanan bir dizi gümrük vergisinin askıya alındığını resmen duyurdu. Bu stratejik karar, ABD Başkanı Donald Trump ile ÇHC Başkanı Xi Jinping’in Güney Kore’nin Busan kentinde gerçekleştirdiği yakın tarihli zirvenin doğrudan bir sonucu olarak 10 Kasım 2025 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecektir.

Atılan bu adımın temel unsuru, belirli Birleşik Devletler mal kategorilerine uygulanan ek %24’lük vergilerin bir yıllık süreyle iptal edilmesidir. Ancak, sürecin tam normalleşmeye ulaşmadığını gösteren bir detay olarak, aynı ürünler üzerindeki temel %10’luk gümrük vergisi uygulamada kalmaya devam etmektedir. Özellikle tarım sektörü bu gelişmelerden faydalanmaktadır: Soya fasulyesi de dahil olmak üzere Amerikan tarım ürünlerine daha önce uygulanan %15’e kadar çıkan vergilerin yürürlüğü durdurulmuştur. Bu hamle, Washington’un Mart 2025’te fentanil meseleleriyle bağlantılı olarak getirdiği tarifelere karşı bir karşılık olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, Amerikan soya fasulyesi ithalatı hala %13’lük bir tarife yükümlülüğüne tabidir.

30 Ekim 2025 tarihinde gerçekleşen zirve, ticaret savaşının keskinleştiği bir dönemin ardından taraflar için bir uzlaşma zemini oluşturdu. Başkan Donald Trump, görüşmeyi “mükemmel” ve “dostane” olarak nitelendirirken, Çin lideri Xi Jinping ise Çin’in kalkınmasının ABD’nin “Amerika’yı yeniden harika yapma” hedefine ters düşmediğini vurgulayarak ortaklık kurma arzusunu dile getirdi. Tarife indirimlerinin yanı sıra, açıklanan sonuçlar arasında, Çin’in daha önce ihracat kontrolü uyguladığı nadir toprak metalleri ve kritik mineraller konusunda bir yıllık anlaşma da bulunmaktadır.

Amerikan yönetimi, Pekin’in 2025 yılının sonuna kadar en az 12 milyon metrik ton soya fasulyesi satın alma taahhüdünde bulunduğunu ve ilerleyen dönemlerde yıllık 25 milyon ton alım planladığını ileri sürmektedir. Ancak Pekin, bu spesifik alım hacimlerini resmi olarak teyit etmemiştir, bu durum da varılan mutabakatların kapsamı hakkında bir belirsizlik yaratmaktadır. En üst düzeyde başlatılan ve ekonomik bağları istikrara kavuşturmayı amaçlayan bu pragmatik adım, aynı zamanda belirli yapıların “güvenilmez” özneler listesinden çıkarılmasını da içermekte olup, ticari ilişkilerde normalleşme çabasını göstermektedir. Ancak bazı vergilerin yürürlükte kalması, sürdürülebilir bir etkileşim sağlamak için sürecin daha fazla dikkatli ve dengeli ilerleme gerektirdiğini açıkça ortaya koymaktadır.