Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik operasyonlarını sert bir dille eleştirerek, bu askeri genişlemenin "tamamen yanlış" olduğunu belirtti. İsveçli mevkidaşı Maria Malmer Stenergard ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Wadephul, çatışmaların durdurulması ve rehinelerin serbest bırakılması için müzakerelerin yeniden başlatılmasının önemini vurguladı. Wadephul, İsrail hükümetine ve Hamas ile temas halinde olanlara, askeri tırmanış yerine diplomatik yolu izlemeleri yönünde çağrıda bulundu.
Gazze Şeridi'nde yaşanan yoğun çatışmalar, kentin "tehlikeli bir savaş bölgesi" olarak tanımlanmasına yol açtı. İnsani yardımın ulaştırılması için planlanan taktiksel molalar da askıya alındı. Bu durum, bölgedeki altyapıda ciddi hasara ve sivil kayıpların artmasına neden oldu. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) gibi insani yardım kuruluşları, hastanelerin aşırı kalabalık olduğunu ve mahallelerin harabeye döndüğünü bildirerek, bölgedeki halkın içinde bulunduğu vahim durumu gözler önüne serdi.
Uluslararası toplumun gözü kulağı bölgedeki gelişmelerde. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, iki devletli çözümü ve Hamas'ın eylemlerini kınayan "New York Deklarasyonu"nu ezici bir çoğunlukla kabul etti. Bu deklarasyon, Hamas'ın saldırılarını kınarken, örgütün Gazze'deki otoritesinin sona ermesini ve silahlarının Filistin Yönetimi'ne devredilmesini talep ediyor.
Bu bağlamda, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimci politikalarını eleştirerek, AB'nin fon kesintileri yerine yerleşimcilere yönelik yaptırımları değerlendirmesi gerektiğini savundu. Tajani, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını ve şiddet uygulayan yerleşimcilere karşı önlemlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirtti.
Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul, daha önce de Gazze Şeridi'ndeki insani durumun "dayanılmaz" hale geldiğini ifade etmişti. Ayrıca, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'yı ilhak etme planlarını reddettiğini ve iki devletli çözümün önemini vurguladığını belirtmişti. Wadephul, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin süresi, şiddeti ve tutarlılığı açısından orantılılığın aşıldığını dile getirmişti. Almanya'nın İsrail'e silah sevkiyatı konusundaki değerlendirmelerin ilgili kurumlarca inceleneceği de belirtilmişti.
Uluslararası alanda, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarına yönelik tepkiler devam ederken, birçok ülke ateşkes çağrısında bulunuyor ve insani yardımın kesintisiz ulaştırılmasını talep ediyor. Almanya'nın tutumu, uluslararası diplomasi ve barışçıl çözüm arayışları açısından önemli bir yer tutuyor. Wadephul'un açıklamaları, çatışmaların diplomatik yollarla çözülmesi ve sivil halkın korunması gerektiği yönündeki küresel çağrılara paralel bir çizgi izliyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın daha önceki açıklamalarında, İsrail'in Gazze'deki eylemlerinde soykırım olduğuna dair bir emare görmediklerini belirtmiş olmaları, bu konudaki hassasiyetlerini ve denge arayışlarını da ortaya koyuyor. Bu durum, Almanya'nın hem İsrail'in güvenlik endişelerini anladığını hem de insani krize karşı duyarlılığını yansıtıyor. Sonuç olarak, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul'un Gazze'deki operasyonlara yönelik eleştirileri ve ateşkes çağrısı, uluslararası toplumun bölgedeki insani felakete karşı duyarlılığını ve barışçıl çözüm arayışlarını güçlendiren bir adım olarak öne çıkıyor.