ABD Yönetimi, Eğitim Bakanlığı Yetkilerini Eyaletlere Devretme Sürecini Başlatıyor

Düzenleyen: Tatyana Гуринович

Donald Trump yönetimindeki ABD hükümeti, federal müdahaleyi azaltma ve kontrolü eyaletlere devretme stratejisinin bir parçası olarak, ABD Eğitim Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılmasına yönelik adımların başladığını duyurdu. Trump'ın daha önce dile getirdiği bu hamle, seçim vaatlerinden biri olan eğitimin kontrolünü "ait olduğu yere, yani eyaletlere" geri verme hedefini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Dönemin Eğitim Sekreteri Linda McMahon, bu eylemleri "eğitim alanındaki federal bürokrasiyi sökmeye yönelik cesur bir adım" olarak nitelendirdi.

Yeniden yapılanma sürecinde, daha önce Eğitim Bakanlığı'nın yetki alanında bulunan bazı işlevleri üstlenmek üzere dört federal kurumla yeni ortaklıklar kuruldu: Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı. Beyaz Saray'dan yapılan resmi açıklamaya göre, bu yeni yapının temel amacı, "yasal olarak zorunlu programlar dahilindeki federal eğitim faaliyetlerini optimize etmek, idari yükü hafifletmek ve programları ile etkinlikleri öğrencilere ve hibe alıcılara daha iyi hizmet verecek şekilde yeniden odaklamaktır."

Eğitim Bakanlığı, eğitim fırsatlarına eşit erişimi sağlamak amacıyla 1979 yılında Kongre tarafından Eğitim Bakanlığı Organizasyon Yasası (Public Law 96-88) uyarınca kurulmuştu. Bu tarihten önce, federal eğitim konuları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında yürütülüyordu. Bakanlığın temel görevleri arasında öğrenci kredilerinin yönetimi, akademik sonuçların izlenmesi ve sivil haklara uyumun sağlanması bulunmaktaydı. Belirtmek gerekir ki, federal finansman, eyaletlerin toplam eğitim harcamalarının yüzde 10'undan daha azını oluşturmaktadır.

Yetki devri, sorumlulukların somut bir şekilde dağıtılmasını içeriyor. Çalışma Bakanlığı, İngilizceyi ikinci dil olarak öğrenme programları ve charter okullarına yönelik hibeler de dahil olmak üzere ilk ve orta öğretim programlarının idaresini üstlenecek. İçişleri Bakanlığı, yerli Amerikalıların eğitim programlarından sorumlu olacak. Dışişleri Bakanlığı, uluslararası eğitim ve yabancı dil öğrenimi programlarını denetleyecek. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise yüksek öğrenim gören ebeveynlere yönelik hibeler ile yabancı tıp eğitim kurumlarının akreditasyonunu kendi bünyesine alacak.

Demokrat Parti temsilcileri de dahil olmak üzere eleştirmenler, yönetimin Kongre'yi devre dışı bıraktığını ve okullar ile savunmasız öğrenciler için "kaynakları kestiğini" iddia ederek memnuniyetsizliklerini dile getirdiler. Muhafazakârlar ise tam tersine, bu adımı federal aygıtın küçültülmesinde bir ilerleme olarak memnuniyetle karşıladılar. Federal yasalar, Eğitim Bakanlığı'nın müfredat ve öğretim yöntemlerine karışmasını zaten yasaklamaktadır, zira bu yetkiler, devlet okulu finansmanının yüzde 85'inden fazlasını sağlayan eyaletlere aittir.

1.6 trilyon dolarlık öğrenci kredisi portföyü ve Engelliler Eğitim Yasası (IDEA) kapsamındaki hakların sağlanması gibi kilit alanlar, daha fazla devir ihtimali dışlanmasa da, Eğitim Bakanlığı'nın yetki alanında kalmaya devam ediyor. Sürecin destekçileri, yerel kontrol yoluyla daha fazla yenilikçiliğe yol açacağına inanıyorlar. Tarihsel olarak, ademimerkeziyetçilik çabaları yeni değildir; örneğin, Her Öğrenci Başarır Yasası (ESSA), federal hesap verebilirlik sistemi olan Yeterli Yıllık İlerleme (AYP) uygulamasını kaldırarak sorumluluğu eyaletlere iade etmişti. Ancak, bu tür bir yetki devri, akademik standartlarda değişkenliğe yol açabilir ve öğrencilerin eyaletler arası geçiş süreçlerini karmaşıklaştırabilir.

Kaynaklar

  • www.sme.sk

  • Reuters

  • The White House

  • Wikipedia

  • YouTube

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.