Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, 25 yılı aşkın bir sürenin ardından Washington'a tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Suriye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor ve ülkenin uluslararası alanda yeniden konumlanma çabalarının bir göstergesi olarak görülüyor.
Bakan Şeybani'nin temaslarının ana gündem maddesi, Suriye'ye uygulanan ve devam eden ekonomik yaptırımların kaldırılması ve ülkenin küresel finans sistemine entegrasyonunun sağlanması oldu. Ziyaret kapsamında ABD Hazine Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelen Şeybani, terörün finansmanıyla mücadele ve Suriye ekonomisinin yeniden inşası gibi konuları ele aldı. Bu görüşmeler, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerdeki buzların eritilmesi ve ekonomik bağların normalleştirilmesi yönünde atılmış önemli adımlar olarak kabul ediliyor. ABD Hazine Bakanlığı, 25 Ağustos'ta Suriye'ye yönelik yaptırım programını sonlandırarak yaptırımları Federal Mevzuat Kanunu'ndan çıkardığını duyurdu ve bu karar 26 Ağustos'ta yürürlüğe girdi.
Ziyaretin bir diğer önemli boyutu, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yapılması planlanan görüşmeydi. Bu görüşmenin, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından belirleyici olması bekleniyordu. Rubio daha önce Suriye'deki geçiş hükümetinin karşılaştığı zorluklara dikkat çekmiş ve olası bir iç savaş uyarısında bulunmuştu. Ancak aynı zamanda yeni hükümete desteklerini yineleyerek ülkenin refah ve barışa ulaşması temennisini dile getirmişti.
Suriye'nin uluslararası alanda yeni bir sayfa açma çabası, geçmiş diplomatik ilişkiler göz önüne alındığında daha da anlam kazanıyor. En son 1999'da Suriye Dışişleri Bakanı Faruk el-Şara'nın ABD'ye resmi bir ziyareti olmuştu. Bu ziyaret, Hafız Esad ve Beşar Esad dönemlerinde Suriye liderlerinin ABD topraklarına hiç ayak basmamış olması dikkate alındığında, uzun süreli diplomatik mesafenin kapanması yolunda sembolik ve stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Suriye'nin mevcut Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın da önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York'a gitmesi ve İsrail ile yürütülen müzakerelerin sonuçlanabileceğine dair açıklamaları, bölgedeki diplomatik hareketliliğin arttığını gösteriyor. Bu gelişmeler, Suriye'nin hem bölgesel hem de küresel arenada daha aktif bir rol üstlenme arzusunu yansıtıyor.