Rusya, 4 Ağustos 2025 tarihinde, 1987'de imzalanan ve nükleer cephaneliklerin azaltılmasında önemli bir rol oynayan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması'ndan resmen çekildiğini duyurdu. Bu karar, ABD'nin 2 Ağustos 2019'da anlaşmadan çekilmesinin ardından uluslararası güvenlik mimarisinde yeni bir gerilim dalgası yaratıyor. ABD, Rusya'yı 9M729 füzesinin (NATO kodu: SSC-8) geliştirilmesi ve konuşlandırılması yoluyla anlaşmayı ihlal etmekle suçlamıştı; bu füzenin menzilinin 2.500 km olduğu tahmin ediliyor. Rusya ise füzenin menzilinin 480 km olduğunu ve anlaşmaya uygun olduğunu savunuyor.
Kremlin, ABD'nin "Altın Kubbe" olarak adlandırdığı füze savunma planının, Rusya ve ABD arasında silah kontrolü görüşmelerinin yeniden başlaması için bir zemin oluşturabileceğini belirtti. Rusya, bu füze savunma sistemini stratejik dengeyi bozabilecek bir gelişme olarak görüyor ve INF Anlaşması'ndan çekilme kararında etkili bir faktör olarak değerlendiriyor. Uzmanlar, Rusya'nın bu adımının yeni bir silahlanma yarışını tetikleyebileceği ve diğer silah kontrol anlaşmalarının geleceğini tehlikeye atabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle 9M729 füzesi gibi sistemlerin yeniden konuşlandırılması, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerindeki ülkeler için doğrudan bir tehdit oluşturuyor. Rusya, bu kararını Batı'nın Rus karşıtı politikalarına ve kendi güvenliğine yönelik tehditlere bir yanıt olarak gerekçelendiriyor.