Çin, 1 Ekim 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan yeni K vizesi programı ile dünya genelindeki genç ve yetenekli bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) profesyonellerini ülkesine çekmeyi hedefliyor. Bu stratejik adım, Çin'in küresel inovasyon ve teknoloji alanındaki rekabet gücünü artırmayı amaçlamaktadır.
K vizesi, özellikle 35 yaşın altındaki, tanınmış üniversitelerden veya araştırma kurumlarından en az lisans derecesine sahip STEM mezunlarına yönelik olarak tasarlanmıştır. Bu vizenin en dikkat çekici özelliklerinden biri, başvuru için işveren sponsorluğu veya davet mektubu gibi geleneksel gerekliliklerin aranmamasıdır. Bu durum, başvuru sürecini önemli ölçüde basitleştirerek, global yetenekler için Çin'i daha erişilebilir bir destinasyon haline getirmektedir.
Vize sahipleri, eğitim, araştırma, kültürel değişim ve iş geliştirme gibi çeşitli faaliyetlerde bulunabilecek ve 1 ila 5 yıl arasında çok girişli olarak kalma hakkına sahip olacaklardır. Bu gelişme, ABD'nin H-1B vizesi programında yaptığı değişiklikler ve artan başvuru ücretleri gibi adımlarıyla örtüşmektedir. Trump yönetiminin H-1B vizesi için getirmeyi planladığı yıllık 100 bin dolarlık ek ücret, birçok teknoloji profesyonelini alternatif arayışına itmiştir.
Bu bağlamda, Çin'in K vizesi, özellikle Hindistan gibi H-1B vizesinden yoğun şekilde yararlanan ülkelerdeki STEM mezunları için cazip bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Geçtiğimiz yıl H-1B vizelerinin yaklaşık %71'inin Hindistan vatandaşlarına verilmiş olması, bu durumu desteklemektedir. Eski Kırgızistan Başbakanı Djoomart Otorbaev'in de belirttiği gibi, ABD'nin engelleri artırması karşısında Çin'in sunduğu fırsatlar, Pekin'in küresel yetenek yarışında stratejik bir avantaj elde etmesini sağlamaktadır.
Çin, K vizesi ile sadece yetenekleri çekmekle kalmıyor, aynı zamanda ülkesini “yabancı yatırım ve yetenek dostu” bir merkez olarak konumlandırmayı hedeflemektedir. Son dönemde Avrupa'nın büyük bölümü, Japonya ve Güney Kore vatandaşlarına yönelik vize muafiyetleri gibi adımlar da bu stratejinin bir parçası olarak görülmektedir. Çin'in bu yeni hamlesi, küresel yeteneklerin akışını kendi lehine çevirme potansiyeli taşımaktadır. Vize başvuru süreçlerinin detayları ve uzun vadeli ikamet, aile birleşimi gibi konulara ilişkin ek bilgilerin önümüzdeki dönemde paylaşılması beklenmektedir.