Avrupa Birliği'nin güney sınırlarında, özellikle Girit ve Gavdos adaları çevresinde göçmen krizi giderek tırmanıyor. Son günlerde yaşanan ani göçmen akını, bölgedeki mevcut altyapıyı zorlarken, yerel yönetimler ve halk üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.
Eylül ayının ortasında, 14-15 Eylül 2025 tarihlerinde, Gavdos adacığına sadece 24 saat içinde 578 göçmenin ulaşmasıyla durum daha da kritik bir hal aldı. Bu yoğun gelişme, Girit'teki Agia'da bulunan geçici kabul merkezindeki göçmen sayısını 1.100'ün üzerine çıkardı ve mevcut kapasiteleri aşan bir tabloyu ortaya koydu. Chania'nın sosyal politikalardan sorumlu başkan yardımcısı Eleni Zervoudaki, durumun "çok sinir bozucu" olduğunu belirterek, "Gavdos'ta bir tekne daha var. Gelen göçmenlerin tam sayısını bilmiyoruz ama bugün elimizde bulunan 1.139 kişiye yenileri eklenecek gibi görünüyor. Çok sinir bozucu bir durum." ifadeleriyle belirsizliği ve sınırlı kaynaklarla karşı karşıya kalan belediye hizmetlerinin yaşadığı baskıyı dile getirdi.
Agia'daki geçici merkezin gergin ve kalabalık olduğu, göçmenlerin ne zaman Yunanistan ana karasına nakledileceğine dair resmi bir bilgi olmadığı belirtiliyor. Sadece birkaç düzine kalıcı nüfusa sahip olan Gavdos adası, bu türden kitlesel gelişleri karşılayacak donanıma sahip değil. Bu nedenle, gelen göçmenlerin acilen Girit'e nakledilmesi gerekiyor, ancak Girit de bu yükü taşımakta zorlanıyor.
Bu son dalga, göçmen akışını kontrol altına almayı amaçlayan son mevzuata rağmen, Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya uzanan göç yollarının kalıcılığını ve karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, bu yıl Yunanistan'a ulaşan göçmen sayısı 28.000'i aşmış durumda. Bu durum, İtalya ve İspanya'ya ulaşan göçmen sayısından biraz daha az olsa da, Yunan adaları üzerindeki baskıyı artırıyor. Özellikle Libya'dan Girit ve Gavdos'a yapılan seyahatlerde, teknelerin doğrudan Yunanistan'ı hedef aldığı ve bunun yerleşik bir rota haline geldiği gözlemleniyor. Bu durum, Avrupa'nın güney sınırlarında artan baskıyı ve yerel toplulukların uzun süredir devam eden insani ve lojistik zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Girit ve Gavdos'taki yetkililer, göçmenlerin yerleştirilmesi için bir çözüm beklerken, Agia'daki merkez, Avrupa'nın güney sınırlarının karşılaştığı artan baskının bir sembolü haline gelmiş durumda.