AB, Göç Baskısı Altındaki Ülkelere Yeni Destek Mekanizması Uyguluyor

Düzenleyen: Ирина iryna_blgka blgka

Avrupa Komisyonu, yüksek göç baskısıyla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği ülkelerine yardım etmek amacıyla yeni bir mekanizmanın yakında uygulamaya konulacağını duyurdu. Bu önemli girişim, kısa süre önce geliştirilen AB Göç ve İltica Paktı'nın ayrılmaz bir parçası olarak tasarlandı ve 2026 yılının ortalarından itibaren resmen yürürlüğe girecek.

Komisyonun yaptığı değerlendirmelere göre, halihazırda en büyük yükü taşıyan ülkeler Yunanistan, Kıbrıs, İspanya ve İtalya'dır. Bu devletler, son bir yıl içinde Akdeniz'deki kurtarma operasyonları da dahil olmak üzere, orantısız derecede yüksek sayıda göçmen gelişine tanık oldu. Temmuz 2024 ile Haziran 2025 arasındaki dönemde AB genelindeki yasa dışı sınır geçişlerinin sayısı yaklaşık üçte bir oranında azalmış olsa bile, Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler üzerindeki baskı azalmadan devam etmektedir.

Bu dayanışma mekanizması, üye devletlere katılım için çeşitli seçenekler sunarak esneklik sağlamaktadır. Ülkeler, kendi topraklarında göçmen kabul etme, baskı altındaki ülkelere doğrudan mali destek sağlama veya teknik ve operasyonel yardım sunma yollarından birini seçebilirler.

Ayrıca, mekanizma kapsamında, bir ülkenin kabul etmeye hazır olmadığı her bir göçmen için 20.000 avro tutarında bir mali katkı payı ödeme imkanı da ayrı olarak belirlenmiştir. Bu mali yükümlülük, yükün adil bir şekilde paylaşılmasını sağlamayı hedefleyen zorunlu bir unsurdur.

AB, doğrudan Akdeniz ülkelerine yapılan yardımların ötesinde, göç baskısı riski taşıyan bir dizi devleti de öncelikli olarak belirlemiştir. Bu ülkeler arasında Belçika, Bulgaristan, Hırvatistan, Estonya, Fransa, Finlandiya, Almanya, İrlanda, Letonya, Litvanya, Hollanda ve Polonya bulunmaktadır.

Söz konusu bu ülkeler, destek araçlarına öncelikli erişim elde edeceklerdir. Bu destekler arasında, dış sınırların korunmasından sorumlu Avrupa Birliği Ajansı olan Frontex'ten alınacak operasyonel yardım da yer almaktadır. Frontex'in görevleri arasında devriyelerin koordinasyonu, göç akışlarının izlenmesi, kurtarma operasyonlarına katılım ve üye devletlerin göç zorluklarını etkin bir şekilde yönetmelerine destek olmak bulunmaktadır.

Mekanizma, aynı zamanda son beş yılda birikmiş göç baskısıyla karşı karşıya kalan ülkeleri de göz önünde bulundurmaktadır. Başta Doğu Avrupa'da yer alan bu tür devletler, göç sistemleri üzerindeki yükün özellikle önemli olması durumunda, dayanışma mekanizmasına yapacakları katkının kısmen veya tamamen azaltılması talebinde bulunma hakkına sahip olacaklardır.

Ancak, bu mekanizmanın hayata geçirilmesi siyasi açıdan hassas bir konudur. Üye ülkelerin gönüllü katılımı ve yükün eşit dağıtımı konularında ciddi tartışmalar sürmektedir. Avrupa siyasetçileri arasında aktif bir fikir ayrılığı mevcuttur: bazıları kotalar veya mali destek yoluyla “zorunlu dayanışma”yı savunurken, diğerleri bu girişimi ulusal iç politikalara müdahale olarak görerek sertçe eleştirmektedir.

Bunlara paralel olarak, Avrupa Komisyonu sınırları güçlendirmek ve hibrit tehditlere karşı korumayı artırmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda, yaklaşık 250 milyon avro tutarında insansız hava araçları (drone) ve insansız hava araçlarına karşı koyma ekipmanları satın alınması planlanmaktadır. Bu tedbirler, baskı altındaki ülkelerin güvenliğini yükseltmeyi ve göç akışlarını daha etkili bir şekilde yönetmeyi amaçlamaktadır.

Özetle, AB, üye devletler için çok katmanlı bir destek ve yükümlülük sistemi oluşturarak, gönüllü yardımı ortak dayanışma standartlarına uyumu sağlayan araçlarla birleştirmeyi hedeflemektedir. Bu mekanizmanın, sorumluluğu ülkeler arasında dağıtarak ve belirli devletler üzerindeki aşırı yükü en aza indirerek gelecekteki göç zorluklarına daha esnek ve hızlı bir şekilde yanıt vermeyi mümkün kılması beklenmektedir.

Kaynaklar

  • El Español

  • Greece, Cyprus, Spain and Italy eligible for EU solidarity pool amid migratory pressure

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.