1400 yıllık bir geçmişe sahip olan İngiltere Kilisesi tarihinde bir dönüm noktası yaşanıyor: Sarah Mullally, Canterbury'nin ilk kadın Başpiskoposu olarak atandı. Onun tahta çıkışı Mart 2026 için planlanmıştır. Bu tarihi gelişme, kilisenin reform talepleri ve günümüzün karmaşık sorunlarıyla yüzleştiği bir dönemde gerçekleşiyor. Mullally'nin atanması, Justin Welby'nin Ocak 2025'te çocuk istismarı iddialarını ele alış biçimi nedeniyle istifasının ardından geldi. Bağımsız bir inceleme, kilisenin 2013 yılına kadar John Smyth'in istismarından haberdar olduğunu ancak uygunsuz eylemlerde bulunmadığını ortaya koydu. Mullally'nin atanması, Şubat 2025'te başlayan kamuoyu istişareleri ve dua dolu düşünme sürecinin ardından gerçekleşti. Kral Charles III, Mullally'nin adaylığını onayladı. Noel'den önce Canterbury Katedrali Kanonlar Koleji tarafından resmen seçilecek ve seçimi Ocak 2026'da St Paul Katedrali'nde onaylanacak, tahta çıkışı ise Mart 2026'da Canterbury Katedrali'nde gerçekleşecektir. Mullally'nin bu zorlu mirası devralması, kilisenin geleceği için önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
63 yaşındaki Mullally, Londra Piskoposu olarak görev yaparken bu önemli pozisyona getirildi. Hemşirelik ve sağlık hizmetlerindeki geçmişi, onu pratik ve hizmet odaklı bir lider olarak öne çıkarıyor. Kanser hemşiresi olarak uzmanlaşan Mullally, 1999-2004 yılları arasında İngiltere Baş Hemşirelik Sorumlusu olarak görev yaptı. Bu deneyimleri, kilisenin toplumsal sorunlara yaklaşımında farklı bir perspektif sunmasını sağlıyor.
Kadınların atanmasına olanak tanıyan reformların ardından bu göreve gelen ilk kadın olarak tarihe geçen Mullally'nin bu ataması, İngiliz kamu hayatının erkek egemen alanlarından birinde önemli bir ilerlemeyi simgeliyor. Ancak bu tarihi atama, kilisenin karşı karşıya olduğu zorlukları da gözler önüne seriyor. Mullally, küresel Anglikan Topluluğu'nun lideri olarak, muhafazakar Hristiyanlar ile Batı'daki daha liberal gruplar arasındaki uçurumu kapatma görevini üstlenecek.
Özellikle eşcinsel evliliklerin kutsanması gibi konular, kilise içinde derin görüş ayrılıklarına neden olmaya devam ediyor. Mullally, 2023'te eşcinsel çiftlerin kutsanmasına izin veren kararı "kilise için bir umut anı" olarak nitelendirse de, farklı görüşlerin devam ettiğini kabul ediyor. Mullally'nin liderliğinde kilisenin reform ve yenilenme çabalarının nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. Kilise, yaklaşık 20 milyon vaftiz edilmiş üyesi olmasına rağmen, 2022 verilerine göre düzenli olarak ayinlere katılanların sayısının bir milyondan az olduğu tahmin edilmektedir ve finansal zorluklar gibi sorunlarla da mücadele ediyor. Bu süreçte Mullally'nin birleştirici bir liderlik sergilemesi ve güven inşa etmesi büyük önem taşıyor.
Başpiskoposluk görevi, sadece İngiltere Kilisesi için değil, aynı zamanda küresel Anglikan Topluluğu için de yeni bir dönemin başlangıcı olacak. 597 yılında Aziz Augustine'in Roma'dan gelmesinden bu yana bu görevi 105 kişi üstlenmiş olup, Mullally 106. Başpiskopos olacaktır. Mullally'nin bu tarihi sorumluluğu, Tanrı'ya olan güveni ve hizmet etme kararlılığıyla yerine getireceğine dair bir "huzur ve güven" hissi taşıdığını ifade etmesi, onun bu zorlu yolculukta rehberlik edeceğini gösteriyor. Başbakan Keir Starmer, atamayı memnuniyetle karşıladı. Bu atama, kilisenin toplumsal değişimlere uyum sağlama ve daha kapsayıcı bir yapıya bürünme potansiyelini de ortaya koyuyor.