Moldova, 28 Eylül 2025 tarihinde yapılacak parlamento seçimleriyle ülkenin siyasi geleceğini belirleyecek önemli bir dönemeçte bulunuyor. Bu seçimler, Moldova'nın dış politika yönünü ve bölgesel güçlerle olan ilişkilerini şekillendirecek olması açısından büyük önem taşıyor.
Seçimler öncesinde, Rusya'nın çevrimiçi gruplar oluşturarak ve Rusya yanlısı partilere mali destek sağlayarak seçimlere müdahale ettiğine dair ciddi iddialar gündeme gelmiştir. Moldova İstihbarat Servisi, Rusya'nın propaganda ve hibrit operasyonlar için 200 milyon avronun üzerinde bir harcama yaptığını tahmin etmektedir. Bu müdahale girişimlerinin, ülkenin demokratik sürecini istikrarsızlaştırma potansiyeli taşıdığı belirtilmektedir. Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Rusya'nın Moldova seçimlerine müdahale etmek için kapsamlı bir plan yürüttüğünü ve bunun "devlet güvenliğine, ülkenin egemenliğine ve Avrupa geleceğine doğrudan tehdit" olduğunu ifade etmiştir. Bu plan kapsamında yaklaşık 100 milyon euroluk kripto para transferleri, deepfake videolar ve parayla düzenlenen protestoların kullanıldığı iddia edilmektedir.
Moldova Parlamentosu, 17 Nisan 2025 tarihinde seçimlerin 28 Eylül 2025'te yapılmasına karar vermiştir. Resmi kampanya süreci Temmuz 2025'in sonlarında başlayacak olsa da, siyasi partiler şimdiden çalışmalarına devam etmektedir. Merkezi Seçim Komisyonu (MSK), diasporada yaşayanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 2,8 milyon seçmenin oy kullanmasını beklemektedir. Diasporanın oyları, Moldova seçimlerinde geleneksel olarak önemli bir etkiye sahiptir.
Uzmanlar, Rusya Federasyonu'nun kendi çıkarlarını Moldova'da ilerletmek için milyonlarca dolar harcadığına inanmaktadır. Bu durum, ülkenin jeopolitik gerilimler ve dış etkilerle dolu bir ortamda ilerlemesiyle birlikte, 28 Eylül 2025'te yapılacak parlamento seçimlerinin önümüzdeki dört yıl boyunca Moldova'nın dış politika eksenini belirlemede kilit rol oynayacağını göstermektedir. Seçimlere katılım konusunda, diasporadaki seçmenlerin oy kullanma süreci ve Rusya'daki sandık sayısının azaltılması gibi konular da tartışmalara yol açmaktadır. Transnistriya gibi bölgelerdeki oy kullanma düzenlemeleri ve Rusya'daki kısıtlamalar, seçimlerin adil ve erişilebilirliği hakkında soru işaretleri yaratmaktadır.
Moldova'nın Avrupa Birliği'ne (AB) entegrasyon süreci de bu seçimlerin sonucuna bağlı olarak şekillenecektir. PAS partisinin çoğunluğu kaybetmesi durumunda siyasi istikrarsızlık yaşanabileceği ve koalisyon ortaklarının güvenilmez veya siyasi olarak sorunlu olabileceği öngörülmektedir. Moldova'nın Avrupa Birliği üyeliği yolunda ilerlemesi veya tekrar Rusya'nın etki alanına girmesi arasındaki denge, bu seçimlerin sonucunda netleşecektir.
Bu seçimler, Moldova'nın sadece kendi geleceği için değil, aynı zamanda bölgedeki demokratik dayanıklılığın da bir göstergesi olacaktır.