Ağustos 2025'te Hamas, Mısır ve Katar aracılığıyla sunulan ateşkes teklifini kabul ettiğini duyurdu. Teklif, tüm İsrailli rehinelerin Filistinli mahkumlarla takas edilmesini öngörüyordu. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, teklifi "kabul edilemez" olarak nitelendirerek reddetti ve Hamas'ın silahsızlandırılması konusundaki endişelerini dile getirdi.
Bu diplomatik çıkmaz sürerken, Gazze'deki insani durum giderek kötüleşiyor. Birleşmiş Milletler destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşamalı Sınıflandırması (IPC) tarafından Gazze Şeridi'nin en büyük şehri ve çevresinde kıtlık ilan edilmesi, bölgedeki insani krizi daha da gözler önüne serdi. IPC raporuna göre, yarım milyondan fazla Filistinli yıkıcı koşullarla karşı karşıya bulunuyor ve bu sayının Eylül sonuna kadar nüfusun üçte birine ulaşması bekleniyor. Bu durum, çatışmaların ve insani yardımların ulaştırılmasındaki kısıtlamaların doğrudan bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Birleşik Krallık, bölgedeki insani çabalara önemli katkılarda bulunuyor. Kritik derecede hasta ve yaralı çocukların tedavi için Birleşik Krallık hastanelerine nakledilmesi planlanıyor. Dışişleri Bakanı David Lammy, İsrail'in yardım kısıtlamalarını sert bir dille eleştirerek durumu "yapay bir kıtlık" olarak tanımladı ve acil ateşkes çağrısında bulundu. Birleşik Krallık ayrıca 15 milyon sterlin (yaklaşık 20 milyon dolar) tutarında ek tıbbi yardım taahhüdünde bulundu. Lammy, İsrail'in yardım girişini engellemesinin "rezalet" olduğunu belirterek, bu durumun 21. yüzyılda yaşanmaması gereken insani bir felaket olduğunu vurguladı.
Avrupa Birliği'nde ise Gazze savaşına yönelik tepkilerde iç bölünmeler yaşanıyor. Bazı üye ülkeler İsrail'e karşı ekonomik baskı uygulanmasını savunurken, diğerleri bu tür önlemlere karşı çıkıyor. Bu fikir ayrılıkları, AB'nin uluslararası alandaki etkisini zayıflattığı şeklinde yorumlanıyor. İspanya gibi bazı ülkeler İsrail ile olan serbest ticaret anlaşmasının askıya alınmasını talep ederken, Almanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler bu tür adımlara mesafeli yaklaşıyor.
Ekim 2023'ten bu yana devam eden çatışmalarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı 63.000'i aşmış durumda. Gazze'deki durum kritikliğini korurken, uluslararası toplumdan ateşkes ve daha fazla insani yardım için çağrılar yükselmeye devam ediyor. Bu karmaşık jeopolitik ortamda, diplomatik çözümler ve insani yardımın etkin bir şekilde ulaştırılması, bölgedeki insani felaketin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor.