NASA'nın Jüpiter'i ve uydularını keşfetmek üzere görevlendirilen Juno uzay aracı, yaklaşık on yıllık operasyonunun ardından görevini resmen tamamladı. 2011 yılında fırlatılan ve 2016 yılında faaliyete geçen ve başlangıçta daha kısa bir süre için planlanan Juno'nun görevi, yapılan uzatmalarla Eylül 2025'e kadar devam etti. Bu uzatılmış süre zarfında Juno, Jüpiter'in yörüngesinde 71 yakın geçiş gerçekleştirdi ve bu geçişler sırasında gezegenin atmosferi, manyetik alanı ve uyduları hakkında paha biçilmez veriler topladı.
Juno'nun görevi boyunca en dikkat çekici başarılarından biri, Jüpiter'in kutuplarındaki devasa ve kalıcı siklonları keşfetmesiydi. Bu fırtınaların Dünya'daki fırtınalardan farklı olarak belirli konumlarda uzun süreler boyunca varlığını sürdürmesi, gezegenin atmosferik sisteminin karmaşıklığına işaret ediyor. Ayrıca, Jüpiter'in ikonik Büyük Kırmızı Lekesi'nin derinliği hakkında da yeni bilgiler elde edildi; bu devasa fırtınanın atmosferin yaklaşık 500 kilometre derinliğine ulaştığı belirlendi. Bu bulgular, gezegenlerin oluşumu ve evrimi hakkındaki mevcut modelleri sorgulatmakta ve yeni teorilerin geliştirilmesine zemin hazırlamaktadır.
Juno'nun görevinin bir diğer önemli yönü, Jüpiter'in uyduları Ganymede, Europa ve Io'ya yaptığı yakın geçişlerdi. Bu geçişler sayesinde uyduların jeolojik özellikleri, atmosferik koşulları ve kimyasal yapıları hakkında kritik veriler elde edildi. Özellikle Europa'nın yüzeyinde oksijen üretimiyle ilgili yapılan ölçümler, bu buzlu ayın yaşam barındırma potansiyeli hakkındaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Bilim insanları, Europa'nın yüzeyinde her gün yaklaşık 1000 ton oksijen üretildiğini hesapladı; bu miktar, bir milyon insanın bir gün nefes almasına yetecek düzeydedir.
Juno'nun topladığı veriler, Jüpiter'in çekirdeğinin daha önce düşünülenden daha büyük, bulanık ve seyrek yapıda olduğunu ortaya koydu. Bu şaşırtıcı keşif, Jüpiter'in nasıl oluştuğu ve evrimleştiği konusunda önemli çıkarımlara sahip. Gezegenin manyetik alanı ve yerçekimi alanının detaylı haritalandırılması da Jüpiter'in iç yapısı ve dinamikleri hakkında derinlemesine bilgi sağladı. Görev süresince Juno, Jüpiter'in yoğun radyasyon ortamıyla da mücadele etmek zorunda kaldı. Ancak, uzay aracının tasarlanmış özel yörüngesi ve dayanıklı yapısı sayesinde bu zorlu koşullara rağmen bilimsel hedeflerine ulaşması sağlandı. Nisan 2025'te kısa süreliğine güvenli moda girmesi, bu radyasyonun etkilerine karşı alınan önlemlerin bir göstergesiydi. NASA'nın misyon kontrol ekibinin başarılı müdahalesiyle Juno, bilimsel çalışmalarına devam edebildi.
Eylül 2025 itibarıyla Juno'nun görevi sona ermiş ve uzay aracı artık işlevsel olmasa da, topladığı veriler Jüpiter'in atmosferi, manyetospheri ve uyduları hakkındaki anlayışımızı kökten değiştirmiştir. Juno'nun mirası, gezegen bilimindeki ilerlemelere ışık tutmaya ve gelecekteki Jüpiter keşifleri için sağlam bir temel oluşturmaya devam edecektir.