Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Tenerife, İspanya'daki Teide Gözlemevi'nde bulunan Izaña-1 lazer menzil istasyonu, 2025 yılı itibarıyla lazer gücünü 50 Watt'a çıkararak uzay enkazı izleme ve uydu takibi yeteneklerini önemli ölçüde geliştirdi. Orta-2021'deki ilk kurulumundan bu yana ESA'nın Uzay Güvenliği Programı'nın kritik bir bileşeni olan istasyon, bu yükseltme ile retroreflektörleri olmayan daha küçük uzay enkazı nesnelerini de takip edebilme kabiliyeti kazandı.
Yükseltilen sistem, uzaydaki nesnelerin mesafesini, hızını ve yörüngesini milimetre düzeyinde hassasiyetle belirleyebiliyor. ESA'nın optik teknolojiler alanındaki uzman Alman şirketi DiGOS GmbH ile olan işbirliği, Izaña-1'in geliştirilmesinde kilit rol oynadı. DiGOS GmbH, uydu ve uzay enkazı lazer menziline katkıları nedeniyle Aralık 2024'te ESA'nın 21 Rising Stars ödülünü alarak bu alandaki öncü rolünü pekiştirdi.
Izaña-1, küresel kapsama alanı ve yüksek doğruluklu uzay enkazı takibi sağlamak üzere tasarlanan ESA'nın Enkaz Lazer Takip Ağı'nın (DLTN) ayrılmaz bir parçasıdır. Bu entegrasyon, ESA'nın uzay enkazıyla ilgili riskleri izleme ve azaltma yeteneğini güçlendirerek, Dünya'nın yörünge ortamının sürdürülebilir kullanımını teşvik ediyor.
Gelecekte Izaña-1 istasyonu için lazer momentum transferi gibi gelişmiş teknolojilerin entegrasyonu planlanıyor. Bu teknik, çarpışmaları önlemek amacıyla uzay enkazına küçük bir kuvvet uygulamak için lazerleri kullanmayı hedefliyor. DiGOS GmbH'nin bu alandaki çalışmaları, ESA'nın 2024 Yükselen Yıldızlar ödülü ile de takdir edildi. Lazer momentum transferi, özellikle küçük enkaz parçacıklarının yörünge modifikasyonu için umut vadeden bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Izaña-1 istasyonundaki bu gelişmeler, ESA'nın uzay enkazı takibini ve çarpışma önleme stratejilerini iyileştirme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Stratejik ortaklıklar ve teknolojik yenilikler aracılığıyla ESA, uzay operasyonlarının güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamada öncü rolünü sürdürmektedir. Lazer menzil teknolojisindeki ilerlemeler, uzaydaki nesnelerin daha doğru bir şekilde belirlenip takip edilmesini sağlayarak uzay ortamının daha güvenli hale gelmesine katkıda bulunuyor.