Yapay zekâ tabanlı küresel bir cihaz ekosistemi geliştiricisi olarak kendisini aktif bir şekilde konumlandıran Honor şirketi, geleceğe dair fütüristik vizyonunu “Robotik Telefon” adı verilen bir konseptle gözler önüne serdi. Bu proje, iddialı ALPHA PLAN stratejisinin bir parçası olarak duyuruldu. Söz konusu strateji, cihazları pasif bir araç olmaktan çıkarıp, otonom öğrenme ve kullanıcıyla derin etkileşim yeteneğine sahip akıllı bir yol arkadaşı haline getirme hedefini taşıyor. Honor’un bu vizyonu, mobil teknolojiler alanında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor ve yapay zekânın günlük yaşamdaki rolünü kökten değiştirmeyi amaçlıyor.
Bu kavramsal cihazın tanıtımı, Pekin’de düzenlenen Magic8 serisi etkinliğinde gerçekleştirildi. Etkinlikte en çok dikkat çeken merkezi unsur, bir robot kafasını andıracak şekilde tasarlanmış geri çekilebilir kamera modülü oldu. Gelişmiş yapay zekâ teknolojileriyle sıkı bir şekilde entegre edilen bu kamera, kadrajdaki nesneleri bağımsız olarak takip etme ve onlarla etkileşim kurma becerisi kazandı. Robotik ve optiği ustaca birleştiren bu tür mekanik çözümler, mobil fotoğrafçılık standartlarını önemli ölçüde yükseltmeyi amaçlıyor; profesyonel sistemlerle kıyaslanabilir düzeyde üstün bir stabilizasyon ve zorlu koşullarda çekim için yepyeni yaratıcı olanaklar sunuyor.
Eldeki bilgilere göre, bu yenilikçi robotik modül, 360 derece dönebilme ve eğimini hassas bir şekilde değiştirebilme yeteneğine sahip. Bu sayede, kullanıcı müdahalesi olmadan çekim için en uygun kompozisyonu otomatik olarak oluşturabiliyor. Bu konsept, daha önce duyurulan ve multimodal zekâ ile görüntü işleme teknolojilerinde küresel liderlik elde etmeyi hedefleyen 10 milyar dolarlık yatırımı öngören beş yıllık ALPHA PLAN’ın temel bir bileşenini oluşturuyor. Honor, bu planla sadece donanım sınırlarını zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda cihazların çevresiyle nasıl etkileşim kurduğunu da yeniden tanımlamayı hedefliyor.
Pekin’deki sunumda, 165 Hz ekrana ve Snapdragon 8 Gen 3 çipine sahip Pad GT 2 Pro tablet ve titanyum kasalı Watch 5 Ultra saat gibi seri üretim yenilikleri de tanıtılmış olsa da, şirketin uzun vadeli gelişim vektörünü net bir şekilde gösteren asıl unsur “Robotik Telefon” konsepti oldu. Bu konsept, Honor’un teknoloji dünyasında çığır açacak bir atılımın habercisi olarak kabul ediliyor ve şirketin gelecekteki odak noktasını somutlaştırıyor.
“Robotik Telefon”un teknik özelliklerinin ve işlevselliğinin tam olarak açıklanması Şubat 2026’da planlanıyor. Yapay zekâ aracılığıyla robotik işlevlerin nasıl yönetileceğine dair detayların, Barselona’daki Dünya Mobil Kongresi (MWC) kapsamında teknoloji meraklılarının beğenisine sunulması bekleniyor. Bu karmaşık geliştirmelerin pazardaki nihai başarısı, kullanıcıların günlük senaryolarına ne kadar doğal ve sezgisel bir şekilde entegre olabileceğine, yani cihazın kullanıcının niyetlerinin doğal bir uzantısı haline gelip gelmeyeceğine bağlı olacaktır.