Shell Lubricants, Birleşik Krallık merkezli otomotiv mühendislik firması RML Group ile iş birliği yaparak elektrikli araçların (EV) şarj sürelerini önemli ölçüde kısaltabilecek yenilikçi bir termal akışkan geliştirdi. Shell EV-Plus Termal Akışkanı kullanılan 34 kWh'lik bir batarya paketi, elektrikli araçların yalnızca 10 dakikadan kısa bir sürede %10'dan %80'e şarj olmasını sağlıyor. Bu teknoloji, elektrikli araçların yaygınlaşmasını hızlandırmada önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Shell'in geliştirdiği EV-Plus Termal Akışkanı, elektriksel olarak iletken olmayan yapısıyla batarya paketindeki tüm boşlukları doldurarak hassas bir sıcaklık kontrolü sağlıyor. Bu sayede hızlı şarj sırasında oluşan yüksek ısı etkin bir şekilde yönetiliyor ve termal olaylara karşı üstün bir koruma sunuluyor. Bu yenilikçi sistem, mevcut şarj ağlarını kullanan standart Batarya Elektrikli Araçlara (BEV) kıyasla, şarj başına beş kat daha fazla menzil sunabilen kompakt ve hafif batarya tasarımlarına olanak tanıyor.
Shell'in küresel yöneticilerinden Jason Wong, bu gelişmenin daha yüksek şarj verimliliği, gelişmiş güvenlik, kullanım kolaylığı ve maliyet etkinliği sağlayarak BEV'lerin benimsenmesini destekleyeceğini belirtti. Projenin baş mühendisi Robert Mainwaring ise, tüketicilerin daha iyi enerji verimliliği, daha uzun menzil ve daha hızlı şarj beklentilerini karşılamayı hedeflediklerini vurguladı. Mainwaring'e göre, gelişmiş termal yönetim çözümlerini benimsemek, daha sürdürülebilir, verimli ve uygun maliyetli batarya elektrikli araç çözümlerinin yeni neslini müjdeleyecek.
Bu teknoloji, Shell'in EV alanındaki ilerlemelerine de ışık tutuyor. Şirket, e-termal akışkanlar gibi yağlayıcı teknolojilerinin EV'lerde kullanımını hızlandırmak için orijinal ekipman üreticileri (OEM'ler) ile iş birliği yapıyor. Bu tür iş birlikleri, Shell'in akışkanlardaki uzmanlığını donanım inovasyonlarıyla birleştirerek yeni nesil bataryaların geliştirilmesinde kritik öneme sahip. Yapılan araştırmalar, bu tür bir termal yönetim sisteminin, batarya hücrelerinin ömrünü uzatırken aynı zamanda şarj sürelerini önemli ölçüde azaltabileceğini gösteriyor.
Örneğin, 10 km/kWh verimliliğe sahip hafif ve aerodinamik bir araçta kullanıldığında, dakikada 24 km menzil kazancı sağlanabileceği belirtiliyor. Bu, mevcut BEV'lerin dakikada ortalama 5 km menzil kazancı sağladığı düşünüldüğünde oldukça dikkat çekici bir gelişme. Shell'in bu alandaki çalışmaları, elektrikli araçların daha pratik ve cazip hale gelmesine katkıda bulunarak, küresel çapta sürdürülebilir ulaşım hedeflerine ulaşılmasında önemli bir rol oynayacak.