Akıllı Robot Düzenlemeleri: ABD'de Yaş Sınırları ve Kaliforniya'daki Yeni Etik Dağıtım Tartışmaları

Teknolojinin hızla ilerlemesi, toplumsal yapıların temelini sarsan yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Bu bağlamda, akıllı robotların etik ve güvenli kullanımı konusundaki endişeler, yasal düzenlemeleri zorunlu kılıyor. ABD'de gündeme gelen yeni bir federal yasa teklifi, bu teknolojik dönüşümün getirdiği sorumlulukları ele alarak, özellikle yaş sınırları ve mahremiyet konularında derin bir farkındalık yaratıyor. Bu gelişmeler, yenilikçilik ile toplumsal koruma arasındaki hassas dengeyi kurma çabasının bir yansımasıdır.

Missouri Senatörü Josh Hawley ve Connecticut Senatörü Richard Blumenthal tarafından önerilen ve "GUARD Yasası" olarak adlandırılan bu düzenleme, akıllı robot üreticilerine katı yükümlülükler getiriyor. Yasanın temel taşlarından biri, bu robotların kullanımını 18 yaş altı bireylere yasaklaması ve kullanıcı yaşının zorunlu olarak doğrulanmasını şart koşmasıdır. Senatör Hawley, çocukların istismarı veya baştan çıkarılması amacıyla akıllı teknolojinin kullanılmasının önüne geçilmesi gerektiği yönünde net bir duruş sergilemektedir. Düzenleme, yalnızca yaş kısıtlamalarıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda gözetim ve mahremiyet ihlallerine karşı da önlemler içeriyor. Yasa, rıza olmaksızın kişilerin görüntülenmesini veya yüzlerinin izinsiz kaydedilmesini yasaklamayı hedefliyor.

Önerilen mevzuat, akıllı robotların kötüye kullanımını önlemek adına üreticilerden güvenlik ve emniyet garantileri talep ediyor. Hatta, uyumluluğun teyidi için akıllı robotların her 30 dakikada bir denetlenmesi gibi detaylı bir uygulama beklentisi de mevcut. Bu federal yasal girişim, Kaliforniya'da kısa süre önce yürürlüğe giren benzer güvenlik yasalarının hemen ardından gelmesiyle dikkat çekiyor. Kaliforniya Eyalet Hükümeti'nin, Ekim 2025'te dijital güvenlik ve şeffaflığı artırmayı hedefleyen yeni bir teknoloji düzenlemesi daha getirmesi bekleniyor.

Kaliforniya'da Ekim 2025'te yürürlüğe girmesi beklenen yasa, "eşlik eden sohbet robotları" gibi yapay zeka sistemlerine katı kurallar getiriyor; bu sistemler, insan benzeri yanıtlar sunabilen ve kullanıcıların sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilen araçlar olarak tanımlanıyor. Bu durum, ABD genelinde akıllı teknolojilerin, özellikle de çocukların dijital ortamdaki deneyimlerinin düzenlenmesine yönelik artan bir eğilimi işaret ediyor. Bu yasal gelişmeler, teknolojinin sunduğu kolaylıkların, bireysel özerklik ve toplumsal huzur pahasına gelmemesi gerektiği yönündeki kolektif bir uyanışı temsil ediyor.