Yönetmen Samuel Abrahams'ın uzun zamandır beklenen ilk uzun metrajlı eseri, eksantrik sahte belgesel türündeki "Lady", 8 Ekim 2025 tarihinde BFI Londra Film Festivali'nde (LFF) izleyici karşısına çıktı. Başrolde, eleştirmenlerce beğenilen "Fleabag" dizisinden tanıdığımız Sian Clifford'un yer aldığı bu yapım, festivalin en çok konuşulan işlerinden biri oldu. 8 Ekim'de başlayıp 19 Ekim'e kadar süren LFF, bu yıl 69. kez kapılarını açarak, küresel sinema sahnesinin en yeni ve en yenilikçi eserlerine ev sahipliği yaptı. Festival, dünyanın dört bir yanından gelen sinemaseverler için önemli bir buluşma noktası teşkil etti.
Filmin anlatısı, şöhretin peşinden koşan, hırslı bir aristokrat olan Leydi Isabella etrafında dönüyor. Isabella, hayatının her anını belgelemek ve ölümsüzleştirmek amacıyla genç bir sinemacıyı işe alıyor. Sian Clifford, tüm varoluşu kameranın odağına bağlı olan, derin bir narsisizm sergileyen bu karmaşık karakteri ustalıkla canlandırıyor. Clifford'un performansı, karakterin trajikomik durumunu izleyiciye başarıyla aktarıyor. Abrahams ve Miranda Campbell Bowling tarafından ortaklaşa yazılan senaryo, İngiliz elitlerinin yaşam tarzına yönelik sert bir hiciv sunarken, bunu büyülü gerçekçilik öğeleriyle ustaca harmanlıyor. Eser, özellikle modern çağda bireyin kabul görme ve insani bağ kurma ihtiyacını derinlemesine inceliyor. Leydi Isabella'nın spot ışıklarına olan takıntısı giderek kontrol edilemez bir hale geldikçe, hikaye gerçeküstü bir hal alıyor ve izleyiciyi, kimliğin dışsal onaylanmaya ne kadar bağımlı olabileceği üzerine düşünmeye itiyor.
Daha önce 2010 yılında kısa filmi "Connect" ile BAFTA adaylığı kazanmış ve çeşitli belgesel televizyon projelerinde deneyim edinmiş olan Samuel Abrahams, "Lady" ile uzun metrajlı sinemaya güçlü ve iddialı bir giriş yapıyor. Bu ilk filmiyle, kendine özgü görsel dilini ve anlatım yeteneğini kanıtlıyor; televizyon tecrübesini sinematik bir vizyonla birleştiriyor. "Lady"nin çekimlerinin tamamı, Suffolk bölgesinde bulunan tarihi Somerleyton Hall malikanesinde gerçekleştirildi. Bu özel mekan seçimi, filmin aristokratik ve hafifçe tecrit edilmiş atmosferine büyük katkı sağladı ve hikayenin kapalı dünyasını pekiştirdi. Filmin dünya prömiyeri, LFF'nin özellikle biçimsel yeniliklere ve cesur sinema örneklerine yer veren "Dare" (Cesaret) bölümünde yapıldı. Bu durum, filmin geleneksel anlatı kalıplarını zorlayan ve sanatsal risk alan yapısını net bir şekilde ortaya koyuyor.
69. LFF'nin programı, sinema dünyasının önde gelen isimlerinin eserleriyle doluydu ve birçok küresel prömiyere sahne oldu. Festivalin açılışı, Rian Johnson'ın popüler dedektif serisinin üçüncü halkası olan "Wake Up Dead Man: A Knives Out Mystery"nin uluslararası gösterimiyle yapıldı. Kapanış gecesinde ise, Julia Jackman'ın yönettiği tarihi fantezi draması "100 Nights of Hero"nun merakla beklenen İngiltere prömiyeri gerçekleştirildi. Festival yönetimi, sinemayı daha geniş kitlelere ulaştırma misyonu doğrultusunda, erişilebilirliği ön planda tuttu. Standart bilet fiyatları 10 sterlinden başlarken, 25 yaşın altındaki genç izleyiciler için biletler sadece 6 sterlin olarak belirlendi. Bu fiyat politikası, çağdaş sinema sanatının karmaşık ve zengin dünyasıyla tanışmak isteyen geniş bir izleyici kitlesine önemli bir fırsat sunmaktadır ve festivalin kapsayıcılık hedefini yansıtmaktadır.