ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, eski Başkan Donald Trump'ın Jeffrey Epstein'in cinsel istismar ağını çökertmek amacıyla FBI muhbiri olarak görev yaptığını öne sürdü. Johnson, Trump'ın bu konuda mağdur kadınlara sempati duyduğunu ve operasyona yardımcı olduğunu belirtti. Ancak Johnson, daha sonra bu iddialarını geri çekerek, Trump'ın Epstein'i Mar-a-Lago'dan uzaklaştırdığını ve bir ஆண்டுகan uzun süre önce savcılara Epstein'i ortaya çıkarmada yardımcı olmaya istekli olduğunu ifade etti.
Eski Başkan Trump ise Epstein dosyalarının daha fazla yayımlanması yönündeki talepleri "Demokratik bir hile" olarak nitelendirerek, konunun siyasallaştırıldığını savunuyor. Trump, Adalet Bakanlığı'nın tüm talepleri yerine getirdiğini ve Epstein davasına yönelik ilginin kendi başkanlığı dönemindeki başarıları gölgelemeye yönelik bir çaba olduğunu iddia ediyor. Spor dünyasından Martina Navratilova gibi isimler ise Trump'ın bu konudaki açıklamalarını eleştirerek, mağdurların yeniden travmatize edildiğini belirtiyor.
Kongre'de, Epstein dosyalarının tam olarak yayımlanmasını zorunlu kılacak "Epstein Belgeleri Şeffaflık Yasası" için iki partili bir çaba sürüyor. Temsilciler Thomas Massie ve Ro Khanna'nın öncülük ettiği bu yasa tasarısı, Adalet Bakanlığı'nın Epstein ve ağıyla ilgili tüm sınıflandırılmamış kayıtları kamuoyuna sunmasını amaçlıyor. Yasa tasarısı şu ana kadar 216 imza topladı ve Temsilciler Meclisi'nde oylanabilmesi için iki Cumhuriyetçi imzanın daha yeterli olacağı belirtiliyor. Ancak, Trump'ın yasayı veto edebileceği yönündeki endişeler de dile getiriliyor.
Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi tarafından yayımlanan 33.000'den fazla belge büyük ölçüde kamuya açık bilgileri içerdiği için eleştirilere neden oldu. Mağdurlar ve bazı siyasetçiler, daha fazla şeffaflık talep ederken, Trump'ın bu konudaki tutumu mağdurların ve kamuoyunun beklentileriyle çelişiyor. Bu gelişmeler, Epstein vakasıyla ilgili belgelerin tam olarak ne zaman ve nasıl kamuoyuyla paylaşılacağı sorusunu daha da önemli hale getiriyor.