Kongre Soruşturması: Eski Başkan Biden'ın Sağlık Durumu ve Kararnamelerin Hukuki Geçerliliği Hakkında Şüpheler

ABD Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi tarafından yakın zamanda kamuoyuna açıklanan bir rapor, eski Başkan Joe Biden'ın görev süresi boyunca hem fiziksel hem de bilişsel durumu hakkında ciddi soruların ortaya çıkmasına neden oldu. “Biden'ın Otomatik Kalemle Başkanlığı: Beyaz Saray'daki Çöküş, Yanılgı ve Aldatma” başlığını taşıyan 91 sayfalık bu belge, devlet başkanının yakın çevresinin, gerçek durumu gizlemek için organize eylemler yürüttüğünü iddia ediyor.

Soruşturmacılar, Başkan'da yavaşlamış konuşma, isimleri karıştırma ve mekansal oryantasyon bozukluğu gibi belirtiler tespit ettiler. Rapora göre, Başkanlık ekibi, yetenekli görünümünü korumak amacıyla adımlarının sayısı, giydiği kıyafetler ve makyajı gibi en ince ayrıntıları bile kontrol ederek günlük programını titizlikle düzenledi.

Raporda, özellikle mekanik imza çoğaltma yazılımı olan Autopen'in kullanımına geniş yer ayrılıyor. Belgelerin, eski Özel Kalem Müdürü Jeff Zients'in ifadesiyle doğrulandığı üzere, “Biden'ın doğrulanabilir onayı olmaksızın” bu program aracılığıyla imzalandığı bildirildi. Zients, otomatik imzalara erişim konusunda bilgisinin olmadığını belirtmişti.

Cumhuriyetçiler, bu tür eylemlerin yasal geçerliliğini sorguluyor ve bu yöntemle imzalanan afların hukuken geçersiz olduğunu iddia ediyorlar. Komite, Başsavcı Pam Bondi'ye, 2021'den 19 Ocak'a kadar kabul edilen tüm yürütme emirlerinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi tavsiyesinde bulundu. Belgeleri imzalamak için otomatik kalem kullanılması Beyaz Saray tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum değildir; Barack Obama ve Donald Trump da dahil olmak üzere önceki başkanlar da bu cihaza başvurmuştu. Ancak bu vakada, Autopen'in bir gizleme aracı olarak kullanılmış olabileceği ihtimaline odaklanılıyor.

Soruşturma, Başkan'ın kişisel doktoru Kevin O’Connor'ı da mercek altına alıyor ve onu devlet başkanının sağlık durumunu kasten olduğundan daha iyi göstermekle suçluyor. O’Connor'ın rutin muayenelerden bilişsel testleri çıkarmakla ve Biden'ın görev süresi başlamadan önce prostat kanserini tespit edememekle itham edildiği belirtiliyor. Anita Dunn gibi siyasi danışmanlardan alınan ifadeler, yeniden seçilme ihtimalini korumak amacıyla tıbbi kararlara müdahale edildiğini ve bilişsel testlerin yapılmasının engellendiğini gösteriyor. Komite, Dr. O’Connor'ın eylemlerini incelemesi için Columbia Bölgesi Tıp Kurulu'na çağrıda bulundu.

Bu ifşaatlar, Biden'ın başkanlığının son döneminde Amerika Birleşik Devletleri'ni fiilen kimin yönettiği sorusunu toplumun gündemine taşıyor. Kongre, bazı çevrelerce ülkenin liderliğine olan güveni zedelediği düşünülen bu durumda sorumluluğun derecesini belirlemek amacıyla olayları araştırmaya devam ediyor. Kimileri bunu sadece siyasi bir çekişme olarak görse de, diğerleri bu durumu, olaylara dair bakış açımızı şekillendiren bilgi akışına daha bilinçli bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği yönünde bir uyarı olarak değerlendiriyor.

Öte yandan, Biden'ın vergi ve silah suçlamalarıyla ilgili olarak oğlu Hunter'a şahsen af imzaladığı da ayrıca belirtilmelidir. Buna rağmen, otomatik kalemle imzalanan diğer kararnamelerin meşruiyetine dair şüpheler, Adalet Bakanlığı'ndan yeni bir soruşturma talep eden Kongre'nin odağında kalmayı sürdürüyor.