Torino Kefeni'nin yaşını belirlemek amacıyla 1988'de yapılan radyokarbon tarihleme çalışmaları, kefenin M.S. 1260 ile 1390 yılları arasına ait olduğunu ortaya koymuştu. Bu sonuçlar, kefenin kökenine dair uzun süredir devam eden spekülasyonlara son vermesi beklenirken, kısa süre sonra metodoloji ve sonuçlar üzerine tartışmalar alevlendi. Bu tartışmalar, kefenin gerçekliğini sorgulayanlar ve destekleyenler arasında günümüzde de sürmektedir.
Uluslararası bir bilim insanı ekibi, 2025 yılında geliştirdiği ileri teknolojiler ve hassas analiz yöntemleriyle Torino Kefeni üzerinde yeni bir tarihleme çalışması yürüttü. İngiltere'deki Oxford Üniversitesi, ABD'deki Arizona Üniversitesi ve İsviçre'deki Zürih Politeknik'te gerçekleştirilen ve Dr. Michael Tite'ın (British Museum, Londra) koordinasyonunda ilerleyen bu araştırmalar, 21 Nisan 1988'de alınan örneklerle yapıldı. Sonuçları 13 Ekim 1988'de kamuoyuyla paylaşılan bu çalışmalar, her üç laboratuvarın da kefenin dokusunun 1260-1390 yılları arasına ait olduğunu doğruladığını gösterdi. Bu yeni bulgular, önceki tarihlemeleri destekleyerek kefenin ortalama yaşının yaklaşık 1300 yıl olduğunu teyit etmektedir.
Bununla birlikte, metodolojiye ilişkin bazı tartışmalar ve örneklerin potansiyel kontaminasyonu (kirlenmesi) gibi konular bilim camiasında hala güncelliğini koruyor. Özellikle 2022'de İtalya'da yapılan ve Geniş Açılı X-ışını Saçılımı (WAXS) tekniğini kullanan bir çalışma, kefenin liflerindeki yapısal bozulmaların M.S. 55-74 yıllarına ait olduğu bilinen başka bir keten örneğiyle uyumlu olduğunu öne sürdü. Bu bulgu, 1988'deki radyokarbon tarihleme sonuçları ile yeni bulgular arasındaki tutarsızlığın kaynağının çevresel karbon kontaminasyonu olabileceği hipotezini güçlendirdi.
Bazı araştırmacılar, 1988'deki testlerde kullanılan örneklerin kenardan alınmış olabileceğini ve bunun sonuçları etkilemiş olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, kefenin yapısında bulunan demir ve cıva sülfür gibi maddelerin, boya veya başka maddelerle kontaminasyona işaret edebileceği düşünülüyor. Kefenin tarihsel kökenleri de büyük ilgi görüyor; ilk belgelenmiş tarihi 1350'lere, Fransa'nın Lirey kentine dayanıyor. Ancak 1389'da Troyes piskoposu Pierre d'Arcis, kefenin sahte olduğunu ve bir sanatçı tarafından yapıldığını iddia etmişti. Bu iddialar, kefenin otantikliği konusundaki tartışmaların ne kadar eskilere dayandığını gözler önüne seriyor.
Torino Kefeni, bilim insanları ve araştırmacılar için hem bir gizem hem de bir keşif alanı olmaya devam ediyor. Yeni tarihleme teknikleri ve devam eden tartışmalar, bu önemli tarihi eserin kökenleri hakkında yeni anlayışlar sunarken, kesin bir sonuca ulaşmak için daha fazla araştırmanın gerekliliğini de ortaya koyuyor.