Bilim İnsanları Nobelium Moleküllerini İlk Kez Doğrudan Tanımladı

Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndaki (LBNL) bilim insanları, atom numarası 102 olan nobelium (No) içeren moleküllerin üretilmesi ve doğrudan tanımlanmasında önemli bir başarı elde etti. Bu gelişme, nükleer kimya alanında, süper ağır elementlerin kimyasına dair kritik bilgiler sunması ve tıbbi izotopların üretimi potansiyeliyle bir kilometre taşı niteliği taşıyor.

Dr. Jennifer Pore liderliğindeki araştırma ekibi, nobeliumun kimyasal özelliklerini aktinyum (Ac) ile karşılaştırmak amacıyla, bu elementleri içeren moleküller oluşturup analiz etti. Bu yöntem, ağır ve süper ağır elementlerin kimyasını incelemek için yeni bir yaklaşım sunuyor. Dr. Pore'a göre bu ölçümler, bu elementlerin anlaşılmasını ve periyodik tablodaki yerlerinin doğrulanmasını sağlayacak. Periyodik tablodaki aktinitler gibi elementler, güçlü nükleer yükten kaynaklanan göreli etkiler nedeniyle elektron davranışlarında değişiklikler gösterebiliyor ve bu durum, süper ağır elementlerde daha belirgin hale gelerek periyodik tablodaki beklenmedik konumlarına yol açabiliyor.

Ekip, deneylerini LBNL'deki 88-İnç Siklotron Tesisi gibi gelişmiş ekipmanlar kullanarak gerçekleştirdi. Kalsiyum iyonlarıyla hedeflere bombardıman yaparak aktinyum ve nobelium ürettiler. Elde edilen iyonlar, moleküler türlerin oluşumunu ve tanımlanmasını sağlayan bir gaz yakalayıcı haznesine enjekte edildi. Dr. Pore, önceki deneylerin dolaylı ölçümlere dayandığını belirterek, kendi yöntemlerinin molekülleri doğrudan kütlelerini ölçerek tanımladığını ve bu sayede daha önce bilinen elementlere dayanan varsayımlara olan ihtiyacı ortadan kaldırdığını vurguladı.

Bu araştırma, kanser tedavisinde kullanılan aktinyumdan elde edilenler gibi tıbbi izotopların üretimi için de potansiyel taşıyor. Radyoaktif elementlerin daha iyi anlaşılması, tıbbi uygulamalar için gereken belirli moleküllerin üretimini kolaylaştırabilir. Bu çalışma, nükleer kimyada büyük bir ilerlemeyi temsil ediyor ve süper ağır elementlerin özelliklerinin keşfi için yeni yollar açıyor.