Okyanusun sakinleştirici ve canlandırıcı gücü, zihinsel sağlık ve iyilik halini iyileştirmek için giderek daha fazla kabul gören bir yöntem olan sörf terapisinin temelini oluşturmaktadır. Bu yaklaşım, bireylerin hem fiziksel hem de zihinsel zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için sörfün heyecanını kanıtlanmış terapötik uygulamalarla birleştirmektedir.
Victoria, Avustralya'da Deakin Üniversitesi'nden araştırmacılar, Ocean Mind ile iş birliği içinde, kaygı, depresyon veya DEHB belirtileri gösteren 8-18 yaş arası gençleri inceledi. Araştırmaları, sörfün yeni bir beceri edinme yoluyla öz saygıyı artırdığını, sosyal bağları güçlendirdiğini ve fiziksel aktiviteyi teşvik ettiğini ortaya koydu. Ayrıca, stres hormonu olan kortizol seviyelerinde düşüş sağladığı gözlemlendi. Bu bulgular, sörfün gençlerin zihinsel sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini bilimsel olarak desteklemektedir.
Benzer şekilde, 'Wave of Change: Assessing Surf Therapy’s Psychological Impact' adlı yeni bir araştırma, sörf terapisinin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olan askeri gaziler için diğer tedavi yöntemlerine etkili bir ek olabileceğini göstermektedir. Araştırma, anksiyete, depresyon ve TSSB semptomlarında istatistiksel olarak anlamlı düşüşler olduğunu ve bu faydaların müdahaleden 30 gün sonrasına kadar devam ettiğini ortaya koymuştur. Giyilebilir teknolojilerle elde edilen fizyolojik veriler de bu sonuçları desteklemiştir.
Doğa ile ve özellikle 'mavi alanlar' olarak adlandırılan okyanus ve kıyı bölgeleri ile temasın kaygıyı azalttığı ve duygusal istikrarı desteklediği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu tür ortamlar, bireylerin zihinsel sağlığını iyileştirmede önemli bir rol oynamaktadır.
Birleşik Krallık'taki bir yardım kuruluşu olan The Wave Project, zihinsel sağlığı geliştirmek için sörf terapisini öncülük etmektedir. Programları, sörfün coşkusunu kanıtlanmış terapötik aktivitelerle birleştirerek, dayanıklılık ve özgüven geliştiren destekleyici bir ortam yaratmaktadır. Katılımcılar, yeteneklerine göre uyarlanmış derslerle hem sörf becerilerini geliştirmekte hem de sosyal bağlar kurarak sağlıklı başa çıkma stratejileri öğrenmektedirler. Bu yaklaşım, gençlerin streslerini azaltmalarına ve bir topluluk duygusu geliştirmelerine yardımcı olmaktadır.
Waves for Change gibi kuruluşlar da, dezavantajlı topluluklardaki çocuklar ve ergenler için kanıta dayalı müdahaleleri sörfle birleştirerek hizmet vermektedir. Bu programlar, gençlerin zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmelerine, duygularını düzenlemelerine ve genel refahlarını iyileştirmelerine yardımcı olmaktadır.
Sörf terapisinin, özellikle zorlu yaşam koşullarıyla mücadele eden gençler için, bir umut ve iyileşme kaynağı olduğu görülmektedir.