Japonya'nın Hayabusa2 göreviyle asteroid Ryugu'dan getirilen örneklerin son analizi, bu asteroidin ana gövdesinin oluşumundan bir milyar yıldan fazla bir süre sonra bile sıvı su barındırdığını ortaya koydu. Bu bulgu, bilim insanlarının asteroidlerdeki su aktivitesinin yalnızca Güneş Sistemi'nin erken dönemleriyle sınırlı olduğu yönündeki mevcut anlayışını sorgulatıyor.
Ryugu örneklerindeki lütesyum-176'dan hafniyum-176'ya izotop oranlarının incelenmesi, beklenenden yüksek bir oran olduğunu gösterdi. Bu durum, asteroidin ana gövdesinin içinden bir akışkanın geçtiğini ve muhtemelen gömülü buzun çarpışma sonucu erimesiyle izotopik bileşimini değiştirdiğini işaret ediyor. Bu keşif, Ryugu gibi karbon açısından zengin asteroidlerin, erken Dünya'ya su kaynakları açısından, daha önce düşünülenden daha fazla katkıda bulunmuş olabileceğini gösteriyor.
Tokyo Üniversitesi'nden Tsuyoshi Iizuka liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi tarafından Nature dergisinde yayımlanan bulgulara göre, Ryugu'nun örnekleri beklenenden çok daha uzun bir süre boyunca su aktivitesinin izlerini taşıyor. Bu durum, asteroidlerin Dünya'ya taşıdığı su miktarının, daha önceki tahminlerin iki ila üç katı olabileceği anlamına geliyor. Bu da, Dünya okyanuslarının kütlesinin 60 ila 90 katına denk gelebilir.
Yaklaşık 4.56 milyar yıl önce Güneş Sistemi'nin dış bölgelerinde oluşan ve buz ile tozdan meydana gelen karbonlu asteroidlerin, gezegen oluşumu ve Dünya'nın su sistemi hakkındaki anlayışımızı değiştirebileceği belirtiliyor. Bilim insanları, Ryugu'nun örneklerindeki suyun varlığının, asteroidin ana gövdesinin çarpışma sonucu parçalanmasından sonra bile devam ettiğini belirtiyor. Bu çarpışma, gömülü buzu eriterek suyun kayaçlar içinde dolaşmasına neden olmuş olabilir. Bu durum, erken Dünya'ya çarpan benzer gök cisimlerinin, standart modellerin öngördüğünden iki ila üç kat daha fazla su taşımış olabileceği fikrini güçlendiriyor.
Ryugu'dan elde edilen bu veriler, Dünya'nın başlangıç koşulları ve okyanuslarının kökeni hakkında yeni bir bakış açısı sunuyor. Bu bulgular, asteroidlerin sadece mineraller içinde hapsolmuş su değil, aynı zamanda uzun süre boyunca buz halinde kalmış su ile de Dünya'ya katkıda bulunmuş olabileceğini gösteriyor.