Avustralya'nın Queensland kıyılarında, Noosa yakınlarında bir anne ve yavru balina köpek balığı ağlarına dolandı. Drone görüntüleriyle kaydedilen olayda, önce anne balinanın ağlara yakalandığı, ardından da yavrusunun istemeden tuzağa düştüğü ve her ikisinin de kurtarılması için bir operasyon başlatıldığı görüldü.
Bu olay, köpek balığı ağlarının deniz yaşamı üzerindeki etkileri ve özellikle göç dönemlerindeki rolü hakkında süregelen tartışmaları yeniden alevlendirdi. Deniz memelileri araştırmacısı Dr. Olaf Meynecke, bu tür ağlara dolanma olaylarının her yıl yaşandığını ancak bu sefer dört balinanın aynı anda tuzağa yakalanmasının kaydedilen ilk vaka olduğunu belirtti. Meynecke, bu olayların çoğunlukla anne ve yavruları etkilediğini vurgulayarak, yavrunun boğulma riskinin ve savunmasızlığının altını çizdi.
Kurtarma çalışmaları sonucunda anne ve yavru balina başarıyla kurtarılmış olsa da, bu tür olayların uzun vadeli etkileri endişe yaratmaya devam ediyor. Kurtarma operasyonu, köpek balığı ağlarının kaldırılması yönündeki çağrıları güçlendirdi. Çevre savunucuları, özellikle balinaların göç dönemlerinde bu ağların kaldırılması gerektiğini savunuyor. Queensland'ın köpek balığı kontrol programında 27 ağ ve 383 ölümcül olta bulunduğu belirtiliyor. Bu ağların sadece köpek balıklarını değil, aynı zamanda yunusları, kaplumbağaları ve vatozları da yakaladığı ve öldürdüğü biliniyor. Geçtiğimiz sezon sadece Queensland'daki köpek balığı ağları sekiz balinayı tuzağa düşürmüş, son üç yılda ise bu sayı 34'e ulaşmıştır.
Köpek balığı ağlarının etkinliği de sorgulanıyor. Uzmanlar, bu ağların köpek balıklarını tamamen engellemediğini, hatta köpek balıklarının ağların üzerinden veya altından geçebildiğini belirtiyor. NSW'de yapılan bir araştırmaya göre, köpek balığı ağlarında yakalanan canlıların yalnızca %10'unun hedef tür olan köpek balıkları olduğu, geri kalanının ise diğer deniz canlıları olduğu görülmüştür. Bu durum, ağların kamu güvenliği açısından ne kadar etkili olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
Drone teknolojisi ve akıllı olta sistemleri gibi alternatif yöntemlerin, hem insanları koruma hem de deniz canlılarına zarar verme riskini azaltma potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Örneğin, drone gözetimi, köpek balıklarını tespit edip kıyı ekiplerini uyararak daha etkili bir güvenlik sağlayabilir.
Bu olay, deniz ekosistemlerinin hassasiyetini ve insan faaliyetlerinin bu hassas denge üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kurtarılan anne ve yavru balinanın yaşadığı travmanın, göç yolculuklarını ve hayatta kalma şanslarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Bu trajik olay, deniz yaşamını koruma ve kamu güvenliğini sağlama konusunda daha sürdürülebilir ve duyarlı yaklaşımların benimsenmesi gerektiği yönündeki çağrıları daha da güçlendiriyor.