İspanya, ekolojik geçiş ve demografik zorluklarla mücadele kapsamında, şehirlerini daha yeşil ve yaşanabilir kılmak amacıyla önemli bir adım attı. Ekolojik Geçiş ve Demografik Mücadele Bakanlığı (MITECO), 12 yeni kentsel yeniden doğallaştırma projesini onaylayarak toplamda 39.3 milyon Euro'luk bir yatırım gerçekleştirdi. Bu stratejik hamle, Avrupa Birliği'nin Next Generation fonlarından yararlanan mevcut 73 projeye ek olarak, İspanyol şehirlerinde biyoçeşitliliği artırmayı ve iklim değişikliğine karşı dayanıklılığı güçlendirmeyi hedefliyor.
Özellikle Barcelona ve Metropoliten Alanı'ndaki projeler dikkat çekiyor. Besòs Nehri'nin ağız kısmında ekolojik koridorlar oluşturulması, nehir kenarlarının ve kıyı şeritlerinin restore edilmesi, ayrıca şehir dışı yeşil alanların dönüştürülmesi gibi çalışmalar önceliklendiriliyor. Bu girişimler, iklim kriziyle mücadelede şehirlerin merkezi rolünü vurgularken, sürdürülebilir kalkınma için kritik bir öneme sahip. Besòs Nehri'nin, geçmişte ihmal edilmiş bir bölgeden, halka açık, yüksek kaliteli bir ekolojik ve peyzaj koridoruna dönüşüm süreci, projenin en somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Nehrin son kısmı, fırtına ve iklim değişikliği etkilerini azaltacak şekilde uyarlanırken, yerel türlerin yaşam alanları da iyileştirilecek.
Bu iki Katalan projesinin yanı sıra, İspanya genelinde on farklı proje daha hayata geçiriliyor. Bu projeler arasında, biyoçeşitliliği teşvik etmek ve çocukların doğayla bağını güçlendirmek amacıyla okulların bahçelerinin yeşillendirilmesi ve bahçelerle donatılması öne çıkıyor. Ayrıca, şehirlerin aşırı ısınmasıyla mücadele etmek ve yaşam kalitesini artırmak için kentsel ormanlar ve topluluk bahçeleri oluşturulması da planlanıyor. İspanya'nın bu alandaki kararlılığı, ülkenin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda attığı önemli bir adımdır.
Bu çağrıya toplam 87 başvuru yapılmış ve bu başvuruların toplam değeri 276.1 milyon Euro'ya ulaşmıştır. Bu durum, kentsel yeşil alan projelerine olan yoğun talebi açıkça ortaya koymaktadır. Finansman yapısı, bölgelerin gelişim düzeyine göre farklılık gösteriyor; daha az gelişmiş bölgeler %85'e varan oranlarda, daha gelişmiş bölgeler ise %40 oranında eş finansman alıyor. Bu destek mekanizması, ülkenin her köşesinde yeşil dönüşümün sağlanmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Toplamda 85 projeye destek verilerek doğanın kentsel alanlara yeniden entegrasyonu ve sel ile sıcak hava dalgaları gibi iklim risklerine karşı dayanıklılığın artırılması hedefleniyor. Bu yatırımlar, daha sürdürülebilir ve dirençli şehirler yaratma yolunda önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor.
Özellikle çevresel eğitim ve kent yaşam kalitesinin iyileştirilmesi konularına verilen önem, bu projelerin uzun vadeli etkisini pekiştiriyor. İspanya'nın bu vizyoner yaklaşımı, şehirlerin geleceğini daha yeşil ve sağlıklı bir yöne çevirme potansiyeli taşıyor. İspanya'nın bu alandaki çalışmaları, Avrupa genelinde de örnek teşkil etmektedir. Örneğin, İspanya'nın Valensiya şehri, 2024 Avrupa Yeşil Başkenti seçilerek bu konudaki liderliğini pekiştirmiştir. Ayrıca, Olivares Vivos gibi projelerle zeytinlik alanlarda biyoçeşitliliğin artırılmasına yönelik çalışmalar da ülkenin doğa koruma konusundaki kapsamlı yaklaşımını göstermektedir. Bu tür projeler, hem ekosistem sağlığını iyileştirmekte hem de yerel topluluklar için yeni fırsatlar yaratmaktadır.