Güneydoğu Brezilya kökenli dev salvinya (*Salvinia molesta*) adlı su eğrelti otu, küresel su kirliliğiyle mücadelede umut vaat eden bir çözüm olarak öne çıkıyor. Bu hızlı büyüyen bitki, kirli sulardaki ve topraklardaki toksik ağır metalleri ve hatta antibiyotikleri emme konusundaki olağanüstü yeteneğiyle dikkat çekiyor.
2023'te yapılan bir araştırma, *S. molesta*'nın batik atık sularındaki bakır seviyelerini önemli ölçüde azaltabildiğini ve işlem sonrası suda çözünmüş oksijen seviyelerini artırarak su kalitesini iyileştirdiğini ortaya koydu. Daha ileri araştırmalar, bitkinin antibiyotik giderme kapasitesini de inceledi. Deve tabanı (*Lemna minor*) ile birlikte kullanıldığında, dev salvinya'nın siprofloksasin gibi antibiyotikleri %97'ye kadar yok edebildiği görüldü. Bu bulgular, eğrelti otunun çeşitli kirleticilere karşı çok yönlü bir çözüm sunduğunu vurguluyor.
Dev salvinya, tekstil endüstrisi atık sularındaki krom gibi ağır metalleri de etkili bir şekilde azaltabiliyor. Endonezya'da yapılan bir çalışma, daha fazla bitki kullanılarak yapılan fitoremediasyonun, batik atık sularının arıtma verimliliğini önemli ölçüde artırabildiğini gösterdi. Bu tür araştırmalar, dev salvinya'nın endüstriyel atıkların temizlenmesinde de çevreci bir yaklaşım sunabileceğini düşündürüyor.
Ancak, dev salvinya'nın umut verici fitoremediasyon potansiyeline rağmen, bazı bölgelerdeki istilacı doğası göz ardı edilmemeli. 2019'dan beri Avrupa'nın Birlik endişe verici istilacı yabancı türler listesinde yer alması, yaygın kullanımı için dikkatli ekolojik değerlendirmeler yapılmasını gerektiriyor. Avrupa'da Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda ve Portekiz gibi ülkelerde rastlanan bu tür, kontrol tedbirlerine tabi tutuluyor. Bu durum, bitkinin potansiyel faydalarına rağmen ekosistemlere zarar verme riskini de beraberinde getiriyor.
Dev salvinya'nın çevresel faydalarının yanı sıra, biyoyakıt üretimi için de bir kaynak olarak kullanılabileceği belirtiliyor. Bu da bitkinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada çok yönlü bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Ancak, bu potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi ve yaygınlaştırılması için, bitkinin istilacı doğasının getirdiği risklerin yönetilmesi büyük önem taşıyor. Bu dengeyi kurmak, hem çevreyi korumak hem de dev salvinya'nın sunduğu temizleme gücünden faydalanmak adına kritik bir adım olacaktır.