Portekiz'in Setúbal Yarımadası'nda yer alan Serra da Arrábida, prestijli UNESCO Biyosfer Rezervi statüsüne layık görüldü. Bu önemli tanınma, Eylül 2025'te Çin'in Hangzhou kentinde düzenlenen Dünya Biyosfer Rezervleri Kongresi'nin kapanış töreninde duyuruldu. Bu unvan, Arrábida'nın eşsiz doğal mirasını ve sürdürülebilir kalkınma taahhüdünü vurgulamaktadır.
Yeni belirlenen biyosfer rezervi, 200 kilometrekarelik bir alanı kapsayarak Atlantik kıyılarından kireçtaşı kayalıklarına, Akdeniz çalılıklarından sık çam ormanlarına kadar uzanan çeşitli ekosistemleri barındırıyor. Bölge, Portekiz florasının yaklaşık %40'ını oluşturan 1.400'den fazla bitki türüyle önemli bir biyoçeşitlilik merkezi konumunda. Bu türlerin önemli bir kısmı nadir ve endemiktir. Serra da Arrábida, aynı zamanda 70'ten fazla nadir ve endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede ayrıca 200 omurgalı türü ve 2.000'den fazla deniz canlısı yaşamaktadır. Yunus türleri, Avrupa levreği ve kolyoz gibi canlılar bu zengin deniz yaşamının bir parçasıdır.
Bu tanınma, Arrábida'nın doğal zenginliklerini ve sürdürülebilir yaşam biçimlerini ön plana çıkarıyor. Bölge, zengin deniz yaşamı ve 68.000 sakininin geleneksel balıkçılık ve yerel tarım gibi uygulamalarla uyum içinde yaşamasından da övgü topluyor. Özellikle Setúbal ve Sesimbra'daki balıkçı aileleri, sardalya avcılığı gibi geleneksel yöntemleri nesilden nesile aktararak deniz ekosistemlerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor.
Arrábida'nın biyosfer rezervi statüsü, entegre kıyı ve deniz koruma çabalarını destekleyerek habitat restorasyonu, sürdürülebilir balıkçılık ve sorumlu turizmi teşvik edecektir. Bu unvan, Arrábida'yı sürdürülebilirlik alanında bir yaşam laboratuvarı olarak konumlandırmayı hedeflemektedir. Bölge, ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler ile ekosistemlerin korunması ve iyileştirilmesi arasında bir denge kurma potansiyeli taşımaktadır.
Dünya Biyosfer Rezervleri Kongresi, her 10 yılda bir düzenlenen ve biyoçeşitlilik, iklim değişikliği ve insan refahı gibi küresel zorlukların ele alındığı önemli bir platformdur. 2025'teki kongre, Asya'da ilk kez düzenlenmiş ve yaklaşık 4.000 delegenin katılımıyla rekor sayıda ülkeyi ağırlamıştır. Kongrede, UNESCO'nun İnsan ve Biyosfer Programı için Hangzhou Stratejik Eylem Planı ve Hangzhou Deklarasyonu gibi iki önemli sonuç belgesi ortaya konmuştur. Bu belgeler, biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması için küresel bir yol haritası sunmaktadır. Çin, bu alandaki liderliğini, en büyük ulusal biyosfer rezervi ağlarından birini kurarak ve ekolojik medeniyet vizyonunu benimseyerek göstermiştir.