Yeni bir araştırmaya göre, köpekler (canidler) ve kediler (felidler) milyonlarca yıl öncesine dayanan evrimsel süreçler ve farklı yaşam tarzları nedeniyle belirgin hareket desenleri sergiliyor. *Proceedings of the National Academy of Sciences* dergisinde yayımlanan çalışma, köpeklerin daha öngörülebilir rotaları takip etme eğiliminde olduğunu, kedilerin ise daha dağınık bir hareketliliğe sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Köpeklerin, genellikle hepçil ve sosyal avcılar olmaları, avlarını kovalarken belirli güzergahları kullanmalarına neden oluyor. Bu "yol ağları" veya "otoyolları" olarak adlandırılan rotalar, onların habitatlarında daha yoğun ve tekrarlayan bir şekilde görülüyor. Araştırmacılar, köpeklerin güçlü koku alma duyularının bu rotaları hatırlamalarına ve kullanmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Psikoloji araştırmaları da köpeklerin kedilere göre daha güçlü bir mekansal hafızaya sahip olduğunu destekliyor.
Buna karşılık, kedigiller, yalnız avlanan ve katı etçil beslenen türler olarak daha esnek ve keşif odaklı hareket ediyorlar. Daha az sayıda ve daha seyrek kullanılan rotaya sahip olmaları, onların daha geniş alanları rastgele keşfetme eğiliminde olduklarını gösteriyor. Bu durum, kedilerin keskin dönüşler ve ani hızlanmalar yapmalarını sağlayan esnek omuz yapıları ve anatomik özellikleriyle de uyumlu.
Bu araştırmanın küresel ölçekte 1.200'den fazla hayvan üzerinde yapılan GPS verilerini analiz eden 177 bilim insanının katkısıyla gerçekleştirilmiş olması, bulguların önemini artırıyor. Çalışma, bu hareket desenlerinin sadece türlerin hayatta kalma stratejilerini değil, aynı zamanda koruma çabalarını da doğrudan etkilediğini vurguluyor. Köpeklerin öngörülebilir rotaları, onları yollar ve barajlar gibi insan yapımı engellere karşı daha savunmasız hale getirebilirken, bu durum aynı zamanda yaban hayatı geçitleri gibi koruma önlemlerinden daha fazla fayda görmeleri anlamına da gelebilir. Kedilerin daha yaygın ve dağınık hareketleri ise tek bir koruma yapısıyla onları korumayı zorlaştırsa da, avlanma verimliliklerini artırabilir.
Bu çalışma, hayvanların hareket ekolojisi konusundaki geleneksel anlayışı yeniden şekillendiriyor. Daha önce hayvanların rastgele hareket ettiği varsayımı yerine, türlerin evrimsel geçmişleri ve biyolojik özellikleriyle şekillenen yapısal ve stratejik hareket desenleri olduğu ortaya konuyor. Bu yeni bilgiler, hem bilimsel modellerin güncellenmesi hem de türlerin korunması için daha etkili stratejilerin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor.