Asya-Pasifik borsaları, Wall Street'teki düşüşleri takip ederek Çarşamba günü önemli bir gerileme yaşadı. Yatırımcılar, Japonya'nın Temmuz ayı ticaret verilerinde ihracatın dört yılın en sert düşüşünü kaydetmesiyle temkinli bir yaklaşım sergiledi. Japonya'da Nikkei 225 endeksi %0,93, Topix endeksi ise %0,31 değer kaybetti. Güney Kore'nin Kospi endeksi %1,52, Avustralya'nın S&P/ASX 200 endeksi ise açılışta %0,24 oranında düşüş gösterdi. Hong Kong'un Hang Seng vadeli işlemleri de daha zayıf bir açılışa işaret etti.
Japonya'nın Temmuz ayı ihracatı, bir önceki yıla göre %2,6 oranında azalarak, ekonomistlerin %2,1'lik beklentisinin üzerinde bir düşüş kaydetti. Bu durum, özellikle ABD'ye yapılan otomotiv ve otomotiv parçaları ihracatındaki %28,4'lük düşüşten kaynaklandı. ABD'ye yönelik genel ihracattaki %10,1'lik düşüş de bu gerilemede etkili oldu. Çin'e yapılan ihracat ise %3,5 oranında azaldı. Bu veriler sonucunda Japonya, Temmuz ayında 117,5 milyar yen (yaklaşık 795,4 milyon ABD doları) ticaret açığı verdi.
Küresel piyasa duyarlılığı, devam eden ABD-Çin ticaret gerilimleri ve Nisan 2025'te açıklanan yeni gümrük vergileriyle birlikte genel bir ekonomik belirsizliği tetikledi. Bu durum, Asya borsalarındaki yaygın satış eğilimine katkıda bulundu.
Bu arada, Çin Merkez Bankası, piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizlerini değiştirmeyerek bir yıllık kredi faiz oranını %3, beş yıllık kredi faiz oranını ise %3,5'te sabit tuttu. Bu karar, Temmuz ayında sanayi üretiminin son sekiz ayın en yavaş büyümesini kaydetmesi ve perakende satışların Aralık 2024'ten bu yana en zayıf büyümeyi göstermesi gibi ekonomik yavaşlama sinyallerine rağmen alındı.
Küresel piyasalardaki bu dalgalanmalar, yatırımcıların ekonomik göstergeleri ve jeopolitik gelişmeleri yakından takip etmelerinin önemini bir kez daha ortaya koyarken, küresel ekonominin birbirine olan bağlılığını ve bölgesel olayların küresel piyasalar üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.