Günümüzdeki araştırmalar, ebeveyn mükemmeliyetçiliğinin çocukların ruh sağlığı üzerinde önemli ölçüde olumsuz bir etkisi olduğunu giderek daha fazla ortaya koymaktadır. Ebeveynlerin hem kendilerinde hem de çocuklarında mükemmelliğe yönelik bitmek bilmeyen çabaları, artan baskı ve eleştiri ortamı yaratabilir. Bu durum, çocuğun kaygı, depresyon ve diğer psikolojik sorunlar geliştirmesine katkıda bulunur.
ABD, Kanada ve Birleşik Krallık’tan 23.000’den fazla öğrenciyi kapsayan bir meta-analiz endişe verici bir eğilimi ortaya çıkarmıştır: Son otuz yıl içinde çocuklar, ebeveyn eleştirisi ve yüksek beklentileri giderek daha fazla hissettiklerini bildirmiştir. Bu artış, ebeveyn mükemmeliyetçiliğinin yükselmesiyle paralellik göstermektedir. Londra Ekonomi Okulu’ndan Psikoloji Profesörü Thomas Curran, bu tür ebeveyn mükemmeliyetçiliğinin çocuklarda depresyon, kaygı bozuklukları ve yeme bozuklukları gibi durumların gelişmesi için bir tetikleyici olabileceğini vurgulamaktadır.
Yüksek beklentiler ve sıkı kontrol ile karakterize edilen otoriter ebeveynlik tarzları, çocuklarda uyumsuz mükemmeliyetçiliğin oluşmasıyla sıklıkla ilişkilidir. Bu durum, kronik strese ve beslenme sorunlarına yol açabilir. Psikologlar, böyle ortamlarda büyüyen çocukların sürekli bir güvensizlik duygusu, hata yapma ve eleştirilme korkusu yaşayabileceklerini, bunun da özsaygıları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurgulamaktadır. Çocuklar, değerlerinin doğrudan başarılarına ve görevleri kusursuz bir şekilde yerine getirmelerine bağlı olduğuna inanmaya başlayabilirler; kişiliklerine değil.
Araştırmalar ayrıca mükemmeliyetçi çocukların kendileri için gerçekçi olmayan derecede yüksek standartlar belirleme eğiliminde olduklarını göstermektedir. Bu standartlara ulaşamamak, onlarda güçlü bir suçluluk ve öz-eleştiri duygusu uyandırır. Bu da, başarısızlık korkusuyla karmaşık görevlerden kaçınmalarına veya ertelemelerine yol açabilir. Bazı durumlarda mükemmeliyetçilik, obsesif-kompulsif bozukluk da dahil olmak üzere daha ciddi psikolojik rahatsızlıklara dönüşebilir.
Çocukların sağlıklı bir psikolojik gelişim göstermeleri için ebeveynlerin ebeveynlik yaklaşımlarını yeniden gözden geçirmeleri önerilmektedir. Sürekli baskı ve eleştiri yerine, destekleyici ve gerçekçi stratejilere odaklanmak daha faydalıdır. Çocuğa, başarılarından bağımsız olarak sevildiğini ve değer gördüğünü hissettirmek çok önemlidir. Sadece sonuçları değil, çabayı da teşvik etmek ve hataların cezalandırma nedeni değil, öğrenme fırsatı olarak görüldüğü bir ortam yaratmak, çocuklarda istikrarlı ve sağlıklı bir özsaygının gelişmesine katkı sağlar.
Unutulmamalıdır ki sağlıklı mükemmeliyetçilik, kişinin kendini geliştirme çabasıdır; çocuğun ruh sağlığını zedeleyebilecek ulaşılamaz bir ideale yönelmek değildir.