Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) önde gelen insani yardım kuruluşlarından Mohamed bin Zayed İnsani Yardım Vakfı, küresel kapsayıcı eğitimi yaygınlaştırmak amacıyla Özel Olimpiyatlar Uluslararası Kuruluşu'na 11 milyon dolarlık önemli bir bağışta bulundu.
Bu cömert destek, Özel Olimpiyatlar'ın Okullar İçin Birleşik Şampiyonlar (UCS) girişimini 10 yeni ülkeye taşıyarak, toplamda 162 ülkedeki faaliyetlerini genişletecek. Bu adım, BAE'nin kapsayıcılık konusundaki küresel taahhüdünü bir kez daha ortaya koyuyor. Sağlanan fon, aynı zamanda 6.000'den fazla eğitimciyi, öğretmenleri, antrenörleri ve gençlik liderlerini kapsayıcı eğitim uygulamaları konusunda yetiştirmeyi hedefleyen bir profesyonel gelişim platformunun oluşturulmasına da olanak tanıyacak. Ayrıca, kalıcı kapsayıcı okul kültürlerini teşvik etmek amacıyla akranlar arası öğrenme ve teknik destek sunan küresel bir ağ olan Kapsayıcı Eğitimciler Birliği'nin güçlendirilmesine katkı sağlayacak.
2020 yılında kurulan Özel Olimpiyatlar Küresel Kapsayıcı Eğitim Merkezi, bugüne kadar dünya genelinde 2.831 UCS okulunu desteklemiş, 1.1 milyondan fazla genci bu programlara dahil etmiş ve 19.425 eğitimciye kapsayıcı eğitim konusunda eğitim vermiştir. Çin, Yunanistan ve Hindistan gibi ülkelerden elde edilen değerlendirmeler, tüm öğrenciler için sosyal-duygusal becerilerin gelişmesi ve aidiyet duygusunun güçlenmesi gibi önemli faydalar sağlandığını ortaya koymuştur. Örneğin, Yunanistan'daki öğrencilerde sabır, empati ve başkalarının duygularını anlama gibi yetkinliklerde 9 ila 16 kat daha fazla gelişim gözlemlenmiştir.
Bu girişim, spor ve gençlik liderliğini entegre eden UCS gibi programların, her öğrencinin yeteneklerine bakılmaksızın değer gördüğü ve saygı duyulduğu eğitim ortamları yaratmada ne kadar dönüştürücü bir rol oynayabileceğini vurgulamaktadır. Bu tür programların, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimlerini de desteklediği, empati, işbirliği ve aidiyet duygusunu pekiştirdiği belirtilmektedir. Bu fonlama, kapsayıcı eğitim alanında önemli bir kilometre taşı niteliğindedir ve dünya genelinde daha adil ve eşitlikçi bir eğitim sisteminin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.