Rusya'nın enerji devi Gazprom ile Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) arasında, Sibirya'nın Gücü 2 doğalgaz boru hattının inşasını ilerletmeye yönelik kritik bir mutabakat zaptı 2 Eylül 2025 tarihinde imzalandı. Bu anlaşma, Rusya'nın Avrupa pazarlarındaki daralmasına karşılık olarak enerji ihracatını Asya'ya yönlendirme stratejisinin önemli bir adımı olarak görülüyor.
Proje kapsamında, Rusya'nın Yamal sahalarından yılda 50 milyar metreküpe kadar doğalgazın 30 yıl boyunca Moğolistan üzerinden Çin'e taşınması planlanıyor. Bu stratejik hamle, Rusya için Avrupa'ya yaptığı gaz sevkiyatlarındaki düşüşü telafi etme ve yeni pazarlar bulma açısından büyük önem taşıyor. Gazprom CEO'su Aleksey Miller, bu projeyi "dünyanın en büyük, en iddialı ve en sermaye yoğun gaz projesi" olarak nitelendirdi. Anlaşma, Rusya'nın doğalgaz ihracat kapasitesini artırarak, Avrupa'daki satışlardaki düşüşü dengelemeyi hedefliyor. 2021'de 157 milyar metreküp olan Avrupa'ya gaz satışlarının, 2025'te 39 milyar metreküpe düşmesi beklenirken, bu durum Rusya'nın enerji sektörünün Çin pazarını daha hayati hale getirdiğini gösteriyor.
Anlaşmanın detayları arasında, mevcut Sibirya'nın Gücü boru hattı üzerinden yıllık gaz sevkiyatının 38 milyar metreküpten 44 milyar metreküpe çıkarılması ve Uzak Doğu ile Sakhalin Adası üzerinden yapılan teslimatların da 10 milyar metreküpten 12 milyar metreküpe yükseltilmesi yer alıyor. Bu artışlar, iki ülke arasındaki mevcut enerji ticaretini de güçlendiriyor.
Sibirya'nın Gücü 2 projesi, küresel enerji dinamiklerini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Projenin tamamlanmasıyla Çin'in ABD'den yaptığı LNG ithalatına olan bağımlılığının azalması ve Rusya ile olan enerji bağlarının kuvvetlenmesi bekleniyor. Rusya Enerji Bakanı Sergey Tsivilev, varılan anlaşmalar kapsamında Çin'e yılda toplam 106 milyar metreküp gaz tedariki için anlaşmalar imzaladıklarını ve bunun Avrupa'ya yapılan sevkiyata karşı "devasa bir alternatif" oluşturduğunu belirtti. Projenin 2024-2025 yıllarında başlaması ve 2028-2030 yıllarında kısmi operasyonlara geçmesi öngörülüyor, ancak kesin tarihler henüz netleşmiş değil.