Çin, Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'ya yönelik yaptırımları kapsamında Çinli finans kuruluşlarına uyguladığı yaptırımlara karşılık olarak Litvanya merkezli iki banka olan UAB Urbo Bankas ve AB Mano Bankas'a yaptırım uyguladığını duyurdu. Çin Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bu bankaların Çin'deki kişi ve kuruluşlarla işlem yapmasının ve işbirliği yapmasının yasaklandığı belirtildi. Bu hamle, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları delme girişimlerine karıştığı iddia edilen iki Çinli finans kuruluşunu yaptırım listesine eklemesinin ardından geldi. Çin, AB'nin bu eylemlerinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirerek, bu adımların Çinli şirketlerin yasal hak ve menfaatlerini ciddi şekilde ihlal ettiğini ve Çin-AB ekonomik ve ticari ilişkileri üzerinde olumsuz bir etki yarattığını vurguladı.
Avrupa Komisyonu'nun ekonomik güvenlikten sorumlu temsilcisi Olof Gill, AB'nin bu gelişmeleri detaylı olarak incelediğini ve resmi kararların ardından açıklama yapılacağını belirtti. Bu olaylar, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş konusundaki farklı yaklaşımlar nedeniyle Çin ile AB arasındaki artan gerilimi gözler önüne seriyor. AB, Rusya'ya olan etkisini kullanarak saldırganlığı durdurması yönünde Çin'e çağrıda bulunurken, Çin çatışmanın siyasi bir çözüme kavuşturulması yönündeki isteğini sürdürüyor. Bu yaptırımlar ve karşı yaptırımlar, iki taraf arasındaki daha geniş ticaret ve diplomatik anlaşmazlıkların bir parçasıdır. Bu anlaşmazlıklar arasında ticaret dengesizlikleri, elektrikli araçlara yönelik sübvansiyonlar ve jeopolitik farklılıklar da yer almaktadır. Bu gerilimlere yanıt olarak, Çin ve AB'nin, özellikle ortak çözümler gerektiren iklim değişikliği gibi alanlarda işbirliği yollarını aramaya devam ettiği görülüyor. Bu gelişmeler, Çin ve AB arasındaki ilişkilerin karmaşıklığını ve ticari ve diplomatik etkileşimlerinin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekliliğini vurgulamaktadır. AB'nin Rusya'ya yönelik 18. yaptırım paketinde Çinli bankaların ilk kez yer alması, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Çin'in bu adıma karşı aldığı önlemler, küresel ticaretteki hassasiyetleri ve jeopolitik dengelerin ne kadar kırılgan olabileceğini gösteriyor.