Modi ve Trump'ın Ekim 2025 Görüşmesi: Ticaret İlerlemeleri ve Rus Enerjisi Gerilimi

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile ABD Başkanı Donald Trump, 21 Ekim 2025'te gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde ikili ilişkilerin kritik gündem maddelerini ele aldı. Görüşme, iki ülke arasındaki ticaret dinamiklerini, bölgesel güvenlik konularını ve özellikle Hindistan'ın Rusya'dan yaptığı enerji alımlarına dair ABD'nin hassasiyetlerini odak noktasına taşıdı.

Bu üst düzey diyalog, yılın başlarında başlatılan ve askeri ortaklık, ticaret ve teknoloji alanlarında dönüşümsel değişim hedefleyen “U.S.-India COMPACT (21. Yüzyıl İçin Askeri Ortaklığı, Hızlandırılmış Ticaret ve Teknolojiyi Katalize Etme) Girişimi”nin stratejik çerçevesinde değerlendirildi. Görüşmenin ekonomik ayağında, iki taraflı ticaret hacmini 2030'a kadar 500 milyar dolara çıkarma hedefini içeren “Mission 500” kapsamında İki Taraflı Ticaret Anlaşması'nın (BTA) müzakerelerindeki ilerlemeler gözden geçirildi. Anlaşmanın ilk aşamasının sanayi malları, tarım ürünleri ve tarife dışı engelleri kapsaması planlanıyor.

Öte yandan, Trump, Hindistan'ın Rusya'dan enerji ithalatı konusundaki endişelerini yineledi ve bu alımların Rusya'nın Ukrayna'daki eylemlerine dolaylı destek olarak algılanabileceği mesajını verdi. Modi'nin ise enerji tedarik istikrarını koruma gerekliliğini vurgulayarak, ABD'nin hassasiyetlerini yönetmek adına alternatif petrol kaynaklarını çeşitlendirme niyetini ilettiği bildirildi. Bu durum, Hindistan'ın enerji güvenliği stratejisi ile ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırım baskıları arasındaki denge arayışını yansıttı.

Verilere göre, Hindistan'ın Rus ham petrol ithalatı Haziran 2025'te günlük 2,08 milyon varil ile 11 aylık zirveye ulaşmıştı. Ancak, devlet destekli rafinerilerin Haziran ile Eylül ayları arasında bu alımları %45 oranında azalttığı, özel sektör rafinerilerinin ise artırdığı bilgileri mevcut. Bu karmaşık ticaret yapısı, Hindistan'ın piyasa koşulları ve ulusal güvenlik gereksinimleri temelinde enerji politikasını sürdürdüğünü gösteriyor.

Liderler, görüşmenin sonunda terörizmle mücadele konusundaki ortak taahhütlerini teyit etti ve iki ülke arasındaki stratejik bağları güçlendirme kararlılıklarını vurguladı. Bu tür üst düzey temaslar, jeopolitik zorluklara rağmen işbirliği potansiyelinin devam ettiğini ve derinleştirilmiş stratejik tartışmaların sürdüğünü ortaya koydu.