Gazze'de Tırmanış: İsrail, Hamas'ın Ateşkesi İhlal Ettiği İddiaları Sonrası Hava Saldırıları Düzenledi

Gazze Şeridi'ndeki durum, taraflar arasında varılan hassas ateşkes anlaşmasının imzalanmasından sadece birkaç hafta sonra, 28 Ekim 2025 tarihinde yeniden şiddetli bir şekilde tırmandı. İsrail'in hava saldırıları, Hamas'ın askeri altyapısını hedef aldığı iddia edilen bölge içindeki çeşitli hedefleri vurdu. Yerel sivil savunma birimlerinin aktardığı bilgilere göre, bu yoğun saldırılar neticesinde en az 18 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda masum sivil yaralandı. Bu askeri eylemler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, 10 Ekim 2025 tarihinde kararlaştırılan ateşkes rejimini Hamas'ın ihlal ettiği gerekçesiyle Gazze'ye karşı “derhal ve güçlü saldırılar” düzenlenmesi yönünde kesin bir emir vermesinin hemen ardından gerçekleşti. Netanyahu, bu ihlallerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

İsrail tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, saldırıların temel nedeni Refah bölgesindeki bir silahlı çatışma olayı ve rehinelerin cesetlerinin takas koşullarının ihlal edildiği iddiasıydı. İsrail makamları, Hamas'ın, yakın zamanda hayatını kaybedenlerin cesetleri yerine, yaklaşık iki yıl önce İsrail askerleri tarafından bulunan bir rehinenin kısmi kalıntılarını teslim ettiğini ileri sürdü. Bu durum, takas anlaşmasının ruhuna aykırı olarak nitelendirildi. Buna karşılık, Hamas'ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları, ateşkese bağlı olduklarını beyan ederken, İsrail'i koşulları ihlal etmekle suçladı ve bu nedenle bir başka rehinenin kalıntılarının planlanan teslimatını ertelemek zorunda kaldıklarını duyurdu. Hava saldırılarının özellikle Sabra bölgelerini, El-Şati mülteci kampını ve Beyt Lahya'daki bir okulu etkilediği rapor edildi.

29 Ekim itibarıyla, çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte can kaybı verileri de önemli ölçüde yükseldi: Al Arabiya televizyon kanalı, hayatını kaybedenlerin sayısını 65 olarak bildirirken, bu kayıpların arasında 20'den fazla çocuğun bulunduğu bilgisini paylaştı; diğer güvenilir kaynaklar ise en az 30 ölü sayısını teyit etti. Bölgedeki bu ani gerginliğin ortasında, ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in gerçekleştirdiği misilleme saldırılarının meşru olduğunu savundu ve İsrail'in “askerinin öldürülmesine cevap vermek zorunda olduğunu” belirterek Tel Aviv'e destek verdi. Ancak, Trump aynı zamanda, bu misilleme eylemlerinin dahi 10 Ekim'de imzalanan kritik ateşkes anlaşmasını hiçbir şekilde tehlikeye atmayacağının altını çizdi. Diplomatik kaynaklar, Netanyahu'nun saldırıları yeniden başlatma yönündeki kritik kararını, başlangıçta yapmak istemesine rağmen, ABD Başkanı Trump ile önceden koordine etmediğini bildirdi. Bu durum, iki müttefik arasındaki iletişim kopukluğunu gözler önüne serdi.

10 Ekim'de Amerika Birleşik Devletleri, Katar, Mısır ve Türkiye'nin arabuluculuğuyla yürürlüğe giren ateşkes, bölgede iki yıldır süren kanlı çatışmayı nihayet sonlandırmayı amaçlıyordu. Anlaşmanın ilk aşaması çerçevesinde Hamas 20 canlı rehineyi serbest bırakmış, buna karşılık İsrail de Gazze Şeridi'nden yaklaşık 1718 mahkûmu serbest bırakmış ve askerlerini üzerinde anlaşılan mevkilere çekmişti. Daha önceki süreçte, BM Genel Sekreteri António Guterres, Gazze'deki insani krizin vahametini vurgulayarak, sessizlik rejimine tam olarak uyulması ve insani yardımlara engelsiz erişim sağlanması yönünde uluslararası topluma güçlü çağrılarda bulunmuştu.