Hindistan ve Çin, 24. Özel Temsilciler Diyaloğu kapsamında sınır ticaretini yeniden başlatma ve ikili ilişkileri güçlendirme yönünde önemli adımlar attı. Yeni Delhi'de gerçekleşen görüşmelerde, sınır yönetimi için yeni bir Çalışma Grubu'nun kurulması, üç kilit geçitte sınır ticaretinin yeniden başlaması ve doğrudan uçuş bağlantılarının yeniden tesis edilmesi ile vize süreçlerinin kolaylaştırılması taahhütleri öne çıktı.
Bu diyalog, Başbakan Modi'nin Çin'deki Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi'ne yapacağı ziyarete zemin hazırlarken, 2020'deki Galwan Vadisi çatışmalarının ardından gerilen ikili ilişkilerde bir normalleşme ve gerilimin azaltılması yönünde atılan somut adımları temsil ediyor. Sınır ticaretinin beş yıl aradan sonra yeniden başlaması ve uçuş bağlantılarının yeniden tesis edilmesi, ekonomik faaliyetleri ve halklar arası etkileşimi canlandırarak iki ülke arasındaki anlayışı ve işbirliğini artırma potansiyeli taşıyor.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval'ın katıldığı bu üst düzey temaslar, iki ülkenin ilişkilerini daha istikrarlı ve işbirlikçi bir zemine oturtma niyetini gösteriyor. Doval, son dokuz ayda sınır bölgelerinde barış ve sükunetin sağlandığını belirterek, "İlişkilerde yukarı yönlü bir eğilim var. Sınırlar sessiz, barış ve sükunet var. İkili etkileşimlerimiz daha kapsamlı hale geldi." ifadelerini kullandı. Bu olumlu atmosfer, Ekim 2024'te Kazan'da Başbakan Modi ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında gerçekleşen görüşmenin ardından oluşan ivmenin devam ettiğini gösteriyor.
Çinli yetkililer de geçmişteki aksaklıkların iki ülkenin de çıkarına olmadığını kabul etti. Bu gelişmeler, küresel ticaret ve jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde, özellikle ABD'nin ticaret politikaları bağlamında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin yeniden canlanması için önemli bir fırsat sunuyor. Sınır ticareti, sembolik değeri yüksek olsa da, yerel ekonomilere ve sınır bölgelerinde yaşayan halkların geçimine katkı sağlayacak. Hindistan ve Çin arasındaki bu yakınlaşma, bölgesel ticaret dinamikleri ve Asya'daki jeopolitik istikrar üzerinde de etkili olabilir. Önümüzdeki dönemde, bu anlaşmaların sürdürülebilirliği ve sınır anlaşmazlıklarının çözümüne yönelik ilerlemeler yakından takip edilecektir.