Bölgesel Gözlem Ekibi (IOT), Kamboçya ve Tayland arasındaki sınırda devam eden gerilimi değerlendirmek ve ateşkes anlaşmasına uyumu izlemek üzere sınır bölgelerini ziyaret ediyor. Albay Nazlee Abdul Rahim liderliğindeki yedi üyeli ekip, Brunei, Endonezya, Laos, Myanmar, Filipinler ve Vietnam'dan oluşuyor. Bu misyon, 28 Temmuz'da Malezya'da varılan ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözlemlemek amacıyla başlatıldı.
Kamboçya Ulusal Savunma Bakanlığı sözcüsü Maly Socheata, 14 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, sınır bölgelerindeki durumun sakin ve istikrarlı olduğunu belirtti. Ancak, Taylandlı yetkililerin daha önce Kamboçya makamlarınca bildirilen dikenli teller ve lastik bariyerler konuşlandırdığı gözlemlendi. Kamboçya Savunma Bakanlığı, Tayland'ı ateşkes ruhuna uymaya ve uluslararası hukuka uygun barışçıl çözümler izlemeye çağırdı. Bu gözlem misyonu, 28 Temmuz'da başlayan ve çatışmaların ardından meydana gelen kayıpları ve yerinden edilmeleri izleme çabalarının bir parçasıdır. Tayland güçlerinin sınır boyunca dikenli tel ve lastiklerle çitler çekmesi, Kamboçya makamları tarafından daha önce bildirilmişti.
Çin, iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığını çözmek için diplomatik çabalarını sürdürüyor. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Taylandlı ve Kamboçyalı mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmede, barışçıl bir çözüm için diyalog ve işbirliğini teşvik etti. Wang, "Hem Kamboçya hem de Tayland, sınır çatışmalarının devam etmesini istemediklerini ve diyaloğu yeniden başlatmaya istekli olduklarını gösterdiler" dedi. Çin ayrıca, iki ülke arasındaki güveni yeniden inşa etme ve sınır geçişlerini yeniden açma çağrısında bulundu.
Bu olaylar, Kamboçya ve Tayland arasındaki uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlıklarının bir yansımasıdır. 1904 ve 1907 tarihli Franko-Siyam anlaşmalarından kaynaklanan bu anlaşmazlıklar, özellikle Preah Vihear tapınağı çevresindeki bölgeler üzerinde yoğunlaşmıştır. 1962'deki Uluslararası Adalet Divanı kararı tapınağın Kamboçya'ya ait olduğunu belirtse de, çevresindeki sınır bölgeleri üzerindeki anlaşmazlıklar devam etmektedir. 2008 ve 2011 yıllarındaki çatışmalar, bu gerilimin tırmanmasına neden olmuştu.
ASEAN'ın bu süreçteki rolü de önem taşımaktadır. Malezya'nın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkes ve gözlemci misyonlarının oluşturulması, bölgesel istikrarın sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, sosyal medyadaki milliyetçilik ve dezenformasyonun artması gibi faktörler, tansiyonu yükseltme potansiyeli taşımaktadır. Bu durum, ASEAN'ın topluluk oluşturma çabaları ve kolektif kimlik inşası açısından da önemli bir test niteliğindedir.