Çinli mühendislik ekipleri, hem yüksek irtifa hem de yüzen deniz platformları için gelişmiş rüzgar türbini teknolojileri geliştirmede önemli ilerlemeler kaydediyor. Bu yenilikçi yaklaşımlar, rüzgar enerjisinin potansiyelini daha geniş alanlara taşıma hedefiyle şekilleniyor.
Tsinghua Üniversitesi ile iş birliği içinde Beijing SAWES Energy Technology tarafından geliştirilen S1500 prototipi, 1500 metre irtifada faaliyet göstermek üzere tasarlandı. Bu yenilikçi sistem, helyum dolu bir aerostat kullanarak üretim ekipmanını yukarı taşıyor ve bu sayede daha güçlü ve istikrarlı rüzgarlardan faydalanıyor. Elde edilen enerji, gergin bir kablo aracılığıyla yere iletiliyor. Bu teknoloji, geleneksel türbinlerin ulaşamadığı yüksekliklerdeki rüzgar kaynaklarını değerlendirme potansiyeli sunuyor.
Diğer yandan, China Huaneng Group ve Dongfang Electric Corp. ortaklığıyla 17 MW gücünde bir yüzen rüzgar türbini prototipi geliştirildi. 262 metre kanat çapı ve 152 metre göbek yüksekliğiyle dikkat çeken bu devasa türbin, 24 metreyi aşan dalgalara ve tayfun gücündeki rüzgarlara dayanacak şekilde tasarlandı. Tek bir ünite, yaklaşık 6.300 Amerikan hanesinin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede.
Bu türbinlerin geliştirilmesi, Çin'in yenilenebilir enerji alanındaki vizyonunu ve teknolojik yetkinliğini ortaya koyuyor. Özellikle yüzer platform teknolojileri, denizlerdeki derinlik kısıtlamalarını ortadan kaldırarak rüzgar enerjisi potansiyelinin daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Dongfang Electric Corporation gibi firmalar, küresel rüzgar türbini üreticileri arasında üst sıralarda yer alarak bu alandaki liderliğini pekiştiriyor. Firmanın 2023 yılında BloombergNEF tarafından açıklanan küresel sıralamada yer alması, bu alandaki gücünü gösteriyor.
Bu teknolojik sıçramalar, sadece enerji üretimini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma ve karbon emisyonlarını düşürme küresel hedeflerine de önemli katkılar sunuyor. 20 MW kapasiteli 'Qihang' yüzer rüzgar türbini, yıllık 25.000 ton kömür tasarrufu ve 62.000 ton karbon emisyonu azaltma potansiyeliyle dikkat çekiyor. Bu tür yenilikler, enerji sektöründe sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılan adımları temsil ediyor.